The term modernization, which is used to refer to social, cultural, economic, and technological change and development in the context of the progressive experience of the west, brings along certain issues when examining the modernization process of non-western societies. Thus, it cannot adequately explain this experience. In fact, the modernization experienced by these societies has introduced an environment of cultural duality and crisis. In this regard, Japan and Turkey share similarities. Japanese and Turkish societies, which underwent the modernization process under the influence of the west and were described as non-western environments, were exposed to mental confusion and dilemma between traditional and western elements in an environment in which the west was idealized. This crisis can be observed in a short story by Japanese writer Yukio Mishima (1925–1970) entitled “Patriotism” (1961) and a novel by H.Nihal Atsız (1905–1975) entitled Ruh Adam (1972). In both works, when pursued alongside the policy of westernization, modernization has caused a chaotic environment with changing political, social, and cultural structures, which ultimately resulted in opposition to westernization. Mishima and Atsız also react to this change through their nationalist identities and reflect on these reactions through the characters they fictionalized. In this sense, the anti-westernization oppositions of the characters in these works are situated in a crisis environment that could even lead them to suicide. This study aims to compare how Yukio Mishima in “Patriotism” and H.Nihal Atsız in Ruh Adam depict the influence of modernization/ westernization on the characters and how the authors reflect their nationalist identities regarding the fact that a relationship exists between the personal lives of the writers and their works. Thus, it seeks to discuss the crisis environment experienced in the modernization of Japanese and Turkish societies, which are frequently referred to as non-western societies.
Batı’nın ilerlemecilik tecrübesi bağlamında sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik anlamda yaşanan değişimi ve gelişimi işaret etmek için kullanılan modernleşme terimi, Batı-dışı toplumların modernleşme süreci ele alındığında bazı problemleri beraberinde getirmekte ve bu tecrübesi yeterince açıklayamamaktadır. Nitekim bu toplumlarda modernleşme, kültürel bir ikilik ve kriz ortamı doğurmuştur. Japonya ve Türkiye bu açıdan benzer özellikler gösterir. Batı etkisi altında modernleşme sürecinden geçen ve “Batı dışı” çevreler olarak nitelendirilen Japon ve Türk toplumlar, Batı’nın idealize edildiği bir ortamda geleneksel ve Batılı unsurlar arasında zihinsel bir karmaşaya ve ikileme maruz kalmışlardır. Bu krizi Japon yazar Yukio Mishima’nın (1925-1970) “Vatanperverlik” (1961) hikâyesinde ve H. Nihal Atsız’ın (1905-1975) Ruh Adam (1972) adlı romanında görmek mümkündür. Her iki eserde de modernleşme, Batılılaşma politikasıyla birlikte izlendiğinde değişen siyasal, sosyal ve kültürel yapıyla birlikte kaotik bir ortama sebep olmuş ve Batılılaşma karşıtlığını doğurmuştur. Bu değişime Mishima ve Atsız da milliyetçi kimlikleriyle tepki göstermiş ve bu tepkilerini kurguladıkları karakterler üzerinden yansıtmışlardır. Bu anlamda eserlerdeki karakterlerin Batılılaşma karşıtlıkları kendilerini öldürmeye varacak bir kriz ortamı etrafında şekillendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı yazarların hayatı ve edebi ürünleri arasındaki ilişkiyi göz önünde bulundurarak Yukio Mishima’nın “Vatanperverlik” ve H. Nihal Atsız’ın Ruh Adam eserlerindeki modernleşme/Batılılaşma krizini tecrübe eden karakterleri incelemek ve yazarların milliyetçi kimliklerini eserlerine nasıl yansıttıklarını karşılaştırmaktır. Böylece Batı-dışı toplum olarak anılan Japon ve Türk toplumunun modernleşmesinde yaşanılan kriz ortamını da tartışmaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |