Kanunî Sultan Süleyman döneminde Osmanlı fetihleri batı istikametine doğru yönelmiştir. Özellikle Orta Macaristan’ın Osmanlı tarafından fethedilmesi uzun bir mücadelenin başlangıcıdır. Osmanlı için bölgeyi elde tutabilmek hem zor hem de maliyetli olmuştur. Yaklaşık 150 yıl kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan bölgenin önemli kısmı “Kutsal İttifak” savaşlarında elden çıkmıştır. Karlofça Antlaşması ile Macaristan’da Tuna’nın kuzeyinde kalan son toprak parçası ise Temeşvar eyaletidir. Temeşvar eyaletinin artık bir serhat bölgesi olması ile birlikte burayı elde tutabilmek için askerî, mali ve idari anlamda bazı düzenlemeler yapılmıştır. Çünkü Osmanlı yönetimi buranın bir gün Habsburgların hedefi olacağını tahmin ediyordu. Nitekim Damad Ali Paşa’nın 1716 yılında Varadin’de aldığı mağlubiyetten hemen sonra Habsburg güçleri kendilerine ilk hedef olarak Temeşvar Kalesi’ni seçmişlerdi. Prens Eugen, kaleyi büyük bir ordu ile kuşatmıştır. Osmanlı askerî yönetimi kısa süre önce aldığı mağlubiyet sebebiyle buraya yeterli askerî yardım gönderememiştir. Kale muhafızı Mustafa Paşa, yanında bulunan az sayıdaki askerle 57 gün mukavemetini sürdürmüştür. Kale uzun süren savunma sonucunda yardım gelmemesi üzerine Habsburg güçlerine teslim edilmiştir. Mustafa Paşa, kale teslim edildikten sonra Belgrad’a gelmiş ve padişaha kalenin savunma ve teslim sürecini ihtiva eden bir arz göndermiştir. Bu çalışmada Habsburg güçlerinin kaleyi kuşatması, kalenin savunulması, kale halkının durumu, imdat çığlıklarına rağmen bir türlü gelmeyen askerî yardımlar, çaresizliğin sonucu yaşanan teslim süreci ve sonrasında yaşananlarla ile ilgili Temeşvar muhafızı Mustafa Paşa’nın arzının tahlili yapılmaya çalışılmıştır. Paşa’nın arzında yer alan bilgiler döneme ait diğer kaynaklar da esas alınarak değerlendirilmiştir.
During the reign of Süleiman the Magnificent, the Ottoman conquests were directed toward the west. The conquest of central Hungary by the Ottomans in particular was the beginning of a long struggle. It was both difficult and costly for the Ottomans to hold the region and a significant part of the region, which remained under Ottoman rule for about 150 years, was lost in the "Holy League" wars. With the Treaty of Karlowitz, the last piece of land to the north of the Danube in Hungary was the province of Temeşvar. As the province of Temeşvar was by that time a frontier region, Ottomans made some military, financial and administrative arrangements there in order to keep Temeşvar because they predicted that this place would one day be the target of Austria. Indeed, after Damad Ali Pasha’s defeat in Varadin in 1716, the Austrian forces chose the Temeşvar castle as their first target and Prince Eugene besieged the castle with a large army. The Ottoman military administration could not send sufficient military aid here due to the recent defeat. The castle commander, Mustafa Pasha, continued his resistance for 57 days with a small number of soldiers. But the castle was handed over to the Austrian forces when no help came as a result of the long defense. After the castle was surrendered, Mustafa Pasha came to Belgrade and sent a letter to the sultan about the defense and delivery process of the castle. This paper, in the submission letter (arz) of the Castellan of Temesvar, Mustafa Pasha, attempts to analyze the siege of the castle by the Habsburg forces, the defense of the fortress, the situation of the people of the castle, the military aid that did not come despite the distress call, the surrender process and the issues that emerged afterward. The information in the Pasha’s submission letter has been evaluated based on other sources belonging to the period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |