Türkiye’de Kasım
1928’de gerçekleştirilen yazı değişikliğinin ortaya çıkardığı birçok sonuçtan
birinin de basımevlerine getirdiği ekonomik güçlükler olduğu bilinmektedir.
Okuma alışkanlığının gelişip aydın bir nesil yetiştirmek için okunacak malzeme
temininde temel dinamiklerden biri olan basımevlerinin, bu mali güçlükleri
aşmak için neler yaptıkları incelenmeye değer bir konudur. Karşılaşılan
darboğaz, Devrim’in sonucu olduğundan kitapçıların o dönemdeki hükümetle olan
diyalogları dikkatlice ele alınmalıdır. Çeşitli kaynaklarda iddia edildiği gibi
kitapçılar gerçekten hiçbir şekilde hükümetten yardım talebinde bulunmadılar
mı? Yoksa, bulundular ama bir sonuç mu alamadılar gibi sorular, bu makalede
cevaplanmaya çalışılmıştır. Konunun incelenebilmesi için mevcut literatür
ışığında belgesel analiz yapılmıştır. İstanbul kitapçılarını kapsayan bu konu
irdelenirken, o dönemin günlük gazetelerinde yapılan haberler çokça
kullanılmıştır. Makale, 1928 ile tek kitap kanununun çıktığı 1933 yılları
arasındaki dönemle sınırlandırılmıştır. Eski yazıdan yeni yazıya geçiş
sırasında bir takım güçlüklerin yoğun şekilde yaşandığı süreç olan bu yıllarda,
kitapçıların karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek için nasıl mücadele
verdikleri araştırılmıştır. Kitapçılar, gerek yazı değişikliği uygulamasını
yürüten maarif vekillerine, gerekse Talim Terbiye Kurulu Başkanı ve maarif
müdürlerine problemlerini anlatmaya çalışmışlardır. İstanbul kitapçılarının
temsilcileri, Maarif Vekili Mustafa Necati Bey başta olmak üzere, tek kitap
kanunun çıktığı döneme kadar tüm maarif vekilleriyle görüşmüşlerdir.
Sıkıntılarını doğru anlatamamaları, birlikte hareket edememeleri, farklı
gruplara bölünmeleri ve bazılarının kendi çıkarına davranmasından dolayı Devletten
yeterli maddi desteği alamamışlardır.
It is known that one of
the many consequences of the alphabet revoluation in Turkey in November 1928
was the economic difficulty brought to the İstanbul bookstores. It is worth
examining the financial incoveniences of bookstores whose main responsibility
is building a bright young generation by supplying necessary materials. Since
the diffuculties encountered is the result of the revolution, the dialogues
with the Government of that period should be carefully investigated. Have the
bookstores really never asked the government for help, as claimed in various
sources? Or, they could not gey any feedback. This is the main question that
this article is trying to find an answer. While this subject was being examined
analysis was made in the up to date literature. When researching the subject
that covers bookstores, the news in daily newspapers of that period were mostly
used. The article was limited to the period between 1928 and 1933, when the one
book law came out. In this period, where the transition from the old alphabet
to the new alphabet was experienced intensively, was studied for see how the
bookstores struggled to overcome their difficulties. They have tried to explain
their problems to the officers who have carried out the letter change
application, like Education Ministry and the Board of Education and Discipline
if necessary. Until the one book law, they had met to Education Minister
Mustafa Necati firstly and all the ministries. They could not get sufficient financial
support from the State due to their inability to explain their problems
correctly, their inability to act together, their division into different
groups, some of them were treated personally.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |