Spoken language dates back to first existence of the human beings, written language came to being with the development of socialized humans. Simplicity, artlessness and flexibility exist in speaking, information processing, complexity in case needed, and formalism are usually related to writing. The formality in expression is called grammar. In tradition Greek, equivalent of grammar is `Gramma`. At that time grammar did not mean the rules of the language but writing. In this respect, a relationship between the writing and speaking was formed and this link has continued to exist till today. In the meanwhile, the source of analysis of grammar has always been the transcribed oral texts. In addition to this, in recent years, studies about speaking and transcribed text started to be done. In Turkey, these studies are in the process of identifying the characteristics of the spoken text. In this study, various characteristics of the spoken language has been identified and analysis have been done in different angles. First of all, the relationship between written and spoken language has been highlighted and the ideas about the grammar of the spoken language have been stated in relation to spoken language the studies conducted abroad are mentioned and the situation of transcription of the oral works having significance and the reasons of their importance are emphasized. In the discussion part, under “phonetics”, “vernacular language” and “syntax” titles characteristics of the spoken language are identified
İnsanın varoluşu ile konuşma, gelişimi ile de yazı ortaya çıkmıştır. Konuşmada bir basitlik, sadelik, özgürlük; yazıda ise işlenmişlik, yerine göre karmaşıklık ve en önemlisi de kuralcılık vardır. Bu kuralcılığa terim olarak gramer adı verilir. Gramer sözcüğü ilk olarak Eski Yunancada “Gramma” kelimesi ile ifade edilmiştir. O dönem için, bu sözcük bugünkü “dilbilgisi” terimini değil, “yazı” ibaresini karşılar. Buradan hareketle, yazı ile gramer arasında tarihi bir ilişki oluşmuş ve bu ilişki günümüze kadar da süre gelmiştir. Bu tarihi süreç içerisinde gramer incelemelerinin kaynağını her zaman yazılı metinler teşkil etmiştir. Bununla birlikte son zamanlarda konuşma ve konuşmanın metne dönüştürülmüş şekli olan sözlü derlemler üzerinde de araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Ülkemizde bu araştırmalar henüz konuşma dilinin özelliklerinin tespiti aşamasındadır.
Bu araştırmada da konuşma dilinin özellikleri ile ilgili bazı tespitlerde bulunulmuş ve konu farklı yönleri ile ele alınmaya çalışılmıştır. Öncelikle konuşma dili ile yazı dili arasındaki ilişki üzerinde durulmuş ve konuşma dili grameri hakkındaki düşünceler ortaya konmuştur. Konuşma dili gramerinden yola çıkarak yurt dışındaki tartışmalara değinilmiş ve konuyla ilgili araştırmalar için önem arz eden sözlü derlemlerin durumu ve bunların önemi vurgulanmıştır. İnceleme kısmında ise sözlü derlem örneklerinden yararlanılarak “ses olayları”, “konuşma diline özgü yapı kullanımı” ve “cümle yapısı” başlıkları altında sözlü dilin kullanım özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Konuşma dili ile yazı dili arasındaki bağlantılar ana hatları ile ortaya konduktan ve bir takım özellikler ifade edildikten sonra; konunun derinleştirilebilmesi için sözlü derlemlerin arttırılması ve bunların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Konuşma dili grameri, konuşma dili, yazı dili, sözlü derlem.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 25 Issue: 1 |