Türk öykücülüğünün önemli isimlerinden Haldun Taner’in Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu adlı kitabı 1953 yılında yayımlanmıştır. Bu yazıda, kitapta yer alan “Fasarya” adlı öykü, içerik ve yöntem açısından incelenecektir. Genel bir ifadeyle, öykünün anlamsal düzlemini oluşturan konu, tema ve içerik gibi unsurların metnin anlatısal stratejisinde “karşıtlıklar” üzerine inşa edildiği gözlemlenmektedir. Aynı durum yöntem başlığı altında inceleyeceğimiz anlatıcı ve zaman gibi problemlerde de kendini göstermektedir. Anlatısal karşıtlık ifadesiyle kast edilen, salt edebiyatın temel enstrümanlarından olan tezat sanatının öyküde oynadığı rol değildir. Burada aynı zamanda, anlatıcının öykünün içindeki konumu ve bakış açısı sonucu oluşan anlatısal bir strateji söz konusudur. Bu strateji ise yapmış olduğumuz inceleme sonucunda iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki Fasarya’yla anlatıcı arasındaki ilişkiye, ikincisi ise yine onun toplum ve toplumsal olaylar karşısındaki konumuna dayalıdır. Dolaysıyla bu yazıda, “Fasarya”nın içerik ve yöntemini belirleyen temel unsur olduğunu düşündüğümüz “anlatısal karşıtlık” durumunun öykünün kurgusallığında ne ölçüde rol oynadığı sorunsalı üzerinde durulacaktır. Şüphesiz bu durum aynı zamanda, Haldun Taner’in öykücülüğünde benzer öykü tekniklerinin kullanılıp kullanılmadığı hususunda yeni çalışmaların yapılmasını sağlayacaktır.
Haldun Taner, one of the important names of Turkish short story, was published in 1953 his book Şişhaneye Yağmur Yağıyordu. The story of Fasarya in the book firstly will be examined in terms of content and method. In general terms, it is observed that elements such as subjects, themes and content that form the semantic plane of the story are built on oppositions. The same situation is seen in the problems such as narrator and point of view and time which we will examine under the title of method. The expression of narrative opposition is not only the art of contrast, which is one of the basic elements of literature. There is also a narrative strategy that is the result of the narrator's position and perspective within the story. This strategy emerges in two ways as a result of our investigation. The first is based on the relationship between Fasarya and the narrator, and the second is based on his position against society and social events. Therefore, this article will focus on the extent to which “narrative opposition” plays a role in the fictionality of the story. Thus, new studies on Haldun Taner’s other stories will be provided.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 29 Issue: 2 |