Geçmişten bugüne, kurgusal anlatıların kapanışları ele alındığında, kurmacanın ve hayatın son noktaları arasında taklidî bir ilişki olduğu görülmektedir. Kurmacanın sınırları dâhilinde insan hayatını temsil eden roman türü de anlatının bitirilmesi hususunda hayata öykünmektedir. Bundan dolayı sona uygun metaforik bir durum olan ve mefhumun doğasına uygun olarak bilhassa anlatı kapanışlarında önem kazanan ölümün, nasıl ve hangi işlevlerle roman sonlarında yer bulduğu dikkate değer bir konu olarak öne çıkmaktadır. Roman sanatında ölüm, kahramanların maceralarını mutlak bir şekilde sonlandırma, ölümün şekli, ölümün algılanışı ve ölenin kimliği noktasında ortaya çıkan farklılıklardan dolayı geniş anlatım ve anlamlandırma imkânları sağlama işlevleriyle yazarların en çok başvurdukları kapanış temalarından biri olmuştur. Bu noktada, insanın varoluşunu bir başlangıç ve son ile ilişkilendirme ihtiyacını inceleyerek teorisini, gerçeklik ve kurgu, zaman ve hafıza, yaratılış (genesis) ve kıyamet (apokalips) arasındaki ilişkiler üzerine inşa eden Frank Kermode, ölüm ile kurgu arasındaki bağlantının çözümlenmesinde araştırmacılara farklı bakış açıları sunmaktadır. Bu çalışmada; kurgu, zaman ve dünyanın sonu arasındaki dinamikleri inceleyen Kermode’un görüşlerinden hareketle Tanzimat ve Servet-i Fünûn dönemi Türk romanında ölüm bir kıyamet teması olarak ele alınmıştır. Okura “bir son duygusu” verme ve “küçük bir kıyamet” yaşayan kahramanın bireysel yıkımını vurgulama işlevleriyle roman sonlarında yer alan ölüm mefhumunun süreç içerisindeki değişimi, romanın modernizasyonu çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır.
Considering the closure of fictional narratives from the past to the present, there is a mimetic relationship between the final points of fiction and life. The genre of the novel, which represents human life within the fictional limits, imitates life in terms of the conclusion of the narrative. Therefore, the function and characterisation of death, a convenient metaphor for the end by its nature, becomes particularly significant for narrative closures. In the art of fiction, death is a common theme that authors use for bringing the protagonists’ adventures to an absolute conclusion, offering a wide range of expression, and interpreting through the different types and perceptions of death and the identity of the dead. Frank Kermode examines the human’s need to associate his existence with a beginning and an end, and then builds his theory on the connections between reality and fiction, time and memory, genesis and apocalypse. The study stands out as a work that offers researchers different perspectives on the analysis of death and fiction. Based on Kermode’s analysis of the fiction, time and apocalypse, this study examines the phenomenon of death as an apocalyptic theme in the Turkish novels of the Tanzimat and Servet-i Fünûn periods. The transformation of the death in the process, which takes place at the end of the novel with the functions of providing “the sense of an ending” to the reader and emphasising the individual destruction of the protagonist who experiences a “micro-apocalypse”, is explained within the framework of the modernisation of the novel.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 33 Issue: 2 |