Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazı’ndan oluşan Boğazlar Bölgesi, tarih boyunca ekonomik, politik, askeri yönden büyük devletlerin dikkatini çekmiştir. Osmanlı Devleti’nin arazisini ele geçirmeye yönelik emperyalist müdahalenin başarısızlığı ile sonuçlanan Kurtuluş Savaşı sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasal sınırlarını onaylamak, yeni bir Yakın Doğu tesis etmek üzere Lozan Konferansı toplanmıştır. Boğazları kontrolünde tutan devletlerle, bu deniz yolundan yararlanmak isteyen devletlerin arasındaki sorunlar ve bu sorunların çözümüne ilişkin çalışmalar, konferansta Boğazlar Meselesi kapsamında tartışılmıştır. Lozan Konferansı yeni Türk devletinin sınırlarının çizildiği bir sözleşme ile sonuçlanmış; antlaşmada Türkiye’nin bağımsız ve egemen bir devlet olduğu tasdik edilirken, Boğazlar konusundaki muamele bu düzenlemeye uygun olarak yapılmamıştır. Bu çalışmada Lozan Konferansı’nda tartışılan en önemli konulardan biri olan Boğazlar Sorununa değinilmiş, konferans süresinde ve ikili görüşmelerde yapılan konuşmalar, öne sürülen çözümler ile ilgili bilgi verilmiştir. Katılan devletlerin meseleye ilişkin siyasi manevraları, bu eylemlerin altında yatan sebepler araştırılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Rus diplomatik kaynaklarına dayanarak Karadeniz ile Akdeniz çevresinin ve halklarının ekonomik, kültürel gelişiminde önemli rolü olan bu bölge üzerinde uluslararası ilişkilerin nedenlerini, koşullarını, özelliklerini ve sonuçlarını araştırmaktır. Ayrıca devletlerarası çatışmalar sırasında ve sonrasında ülkelerin konumlarını belirlemek, değerlendirmek, onlara nihai bir tanım vermek de bildirinin temel amaçları içerisinde yer almaktadır. Bu araştırma kapsamında Lozan Konferansı Tutanakları ve Lozan Antlaşması metni ana kaynak olarak incelenmiştir. Konferans tutanaklarının yanı sıra, önemli bulunan hatıratlara, telgraf ve anılara da yer verilmiştir. Lozan Konferansı’nda Boğazlar Meselesi ’ne taraf olan Sovyetler Birliği’nin yaklaşımı SSCB Dışişleri Komiserliği’nin belgeleri, notaları ve mektupları ele alınarak incelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin konferanstaki baş delegesi İsmet İnönü’nün ve Ankara Hükümeti’nin boğazlar sorunu ile ilgili politik yaklaşımları incelenerek yorumlanmıştır. Boğazlar Meselesi’nin konferansa katılan tarafların hedefleri ve stratejik çıkarları açısından kapsamlı jeopolitik analizinin yapılması, bu deneyimin ışığında hangi rejimin yeni Türk devletinin çıkarlarına daha uygun olduğu gerçeğini ortaya çıkarmaya hizmet etmektedir.
The Marmara Sea, Istanbul and the Straits of the Dardanelles have attracted the attention of great powers from the economic, political and military perspectives throughout history. After the war which resulted in the failure of the imperialist intervention to seize the land of the Ottoman State, the Lausanne Conference was convened to approve the legal limits of the Republic of Turkey and to establish a new Near East. The studies on the problems between the states that control the straits and the states that want to benefit from this sea route and the solutions of the problems have been discussed within the scope of the Straits Question at the conference. The Lausanne Conference concluded with a treaty which defines the lines of the new Turkish State. It has been acknowledged in the Treaty that Turkey is an independent and sovereign state, but the treatment on the Straits issue has not been made in accordance with this arrangement. In this study, one of the most important issues discussed in the Lausanne Conference- the question of the Straits was addressed, information was given about the solutions which were put forward, speeches made during the conference and bilateral talks. Political maneuvers related to the issues of the participating states have been searched for the reasons underlying these actions. The Straits question was interpreted by examining the political approaches of the main delegate of the conference, İsmet İnönü and the Government of Ankara. In the study, the document analysis method, which is one of the qualitative research methods, was used, and the resources of the period were examined. In addition to the reports of the conference, important memories, telegrams and memorials were also included. The approach of the Soviet Union, which is a party to the Straits question was examined at the Lausanne Conference by analyzing the documents, notations and letters of the Foreign Affairs Commissioner. The Lausanne Conference, which was the beginning of Turkey’s legitimacy as a state on the international scene, still has an important place in the perception and interpretation of foreign policy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |