XIV. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti madenler üzerindeki hassasiyetini artırarak üretimin
aksamaması ve hatta artırılması için gerekli düzenlemeleri yapmıştır. Osmanlı madenciliği klasik
dönemdeki parlak döneminin ardından, devletin gerilemesine paralel olarak bir çöküş sürecine
girmiştir. XIX. yüzyılda artık madenler eski verimliliğinden uzak olmasından başka hazine için bir
yük ve zarara uğratan işletmeler haline gelmiştir. Osmanlı Devleti'nde bir maden mektebi
bulunmadığından madenleri ıslah edecek maden mühendisi ihtiyacı, diğer teknik alanlarda
olduğu gibi Avrupa 'dan sağlanmaya çalışılmıştır.
Avrupa'dan ithal edilen yabancı maden mühendisleri, madenlerin verimli hale gelmesi amacıyla
madenleri teftiş etmişler ve alınması gereken tedbirler hakkında raporlar hazırlamışlardır. 1861
Maden Nizamnamesi'nin ilanından sonra görevleri artan yabancı maden mühendisleri maden
imtiyazlarının teknik kısımlarıyla da ilgilenmişlerdir. Yabancı maden mühendislerinin teklifleri
doğrultusunda madenlerin yoğun olarak bulunduğu vilayetlerde görevlendirilmek amacıyla
İstanbul'da 1874'te bir Maden Mektebi açılmıştır. Fakat Osmanlı idaresinin ve yabancı maden
mühendislerinin tüm çabalarına rağmen Osmanlı madenciliğinde kalıcı ve büyük bir gelişme
sağlanamamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2010 |
Published in Issue | Year 2007 Issue: 11 |