“İslâm’ın Yahudi-Hıristiyan kökeni teorisi” ile genel olarak bağlantılı olan zühd hadisleri başta
olmak üzere, bir kısım hadislerin Hıristiyan kültürü-İncillerden alınıp hadis kaynaklarına adapte
edildiğine dair ilk-önemli çalışmalar-iddialar, oryantalistik mesailerin ivme kazandığı XIX.
Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya konmaya başlanmıştır. Önce “agrapha” olarak
nitelenen literatürün bir bölümü olarak İslâm tarihi, kültür tarihi, tabakât, edebiyat, ahlâk-edeb
ve hadis kaynaklarında yer alan Hz. Îsâ’ya ait sözlerin derlenmesi olarak başlayan söz konusu
çalışmalar, daha sonra mukayeseli analizlerle zühd hadisleri başta olmak üzere, kudsî hadisler,
mucizeler, kısasü’l-enbiyâ, fiten-melâhim-apokaliptik nitelikli hadislere yönelmiş; arka plan
bilgilerinden de hareketle, bu alanda pek iddia ortaya konumuştur.
Biz bu çalışmamızda öncelikle ilgili literatürü konuya “giriş” mahiyetinde zikrettikten sonra
bilhassa zühd hadislerine yönelik iddialara yer verecek ardından da zühd hadis literatürü
içerisinde Hıristiyan kültürü-İnciller ile irtibat abkımından dikkat çeken Abdullah b. Mübârek
ve Ahmed b. Hanbel’in Zühd adlı eserleri bağlamında bu iddiaların neliği-niteliğini tetkik
edeceğiz. Son olarak da Abdullah b. Mübârek’in Zühd’ü başta olmak üzere ilk dönem bazı
hadis-zühd hadislerine dair kaynaklarda yer alan “Ümmetimin arasında ashâbımın durumu
yemekteki tuz gibidir; yemek ancak tuzla iyi olur” hadisi-rivayetini, Matta başta olma üzere
kanonik İnciller’de Hz. Îsâ’nın “Dünyanın tuzu sizsiniz; fakat tuz kokmuşsa, o ne ile
tuzlanır?...” mealindeki benzer sözü ile mukayese edeceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 7 Sayı: 14 |