Modern hayatın etkisinde dönüşüme uğrayan ofis tipolojileri 20. yüzyılın sonunda ‘esnek çalışma mekânları’ başlığı altında gelişmeye başlamıştır. Tipoloji, değişen hiyerarşi sistemleri ve gelişen teknolojilerin beslediği esnek çalışma kültürüyle olgunlaşmaktadır. Çalışanların zamanı verimli ve keyifli geçiriyor olmalarının, ihtiyaçlarının ve taleplerinin ön planda tutulduğu; mekân ve zaman konusunda katı kuralları olmayan dinamik, akışkan bir çalışma hayatını benimseyen bu esnek çalışma sistemlerinde, içinde kurulacak olan yaşamı yaşatabilecek, canlandırabilecek, esnetebilecek çeşitli mekân organizasyonlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sürekli işleyen, devingen, akışkan yaşam senaryosuna uyum sağlayabilen bu mekânlarda aynı anda birçok farklı soruna çözüm olabilen, esneyebilen mekân çözümlemeleri dikkat çekmektedir. Katı, aşılamaz duvarlar yerlerini açık ofis sistemlerine ve yaşam senaryosuna göre yeniden kurulabilme olanağına sahip mekânlara bırakmaktadır. Tipoloji, son otuz yıldır tartışılıyor ve geliştiriliyor olsa da yapılan araştırmalar Covid-19 pandemisiyle çalışma hayatında esneklik kavramına verilen değerin arttığını ve artacağını öngörmektedir. Bu nedenle çalışma mekânlarında esneklik kavramının analizi ve mekânsal kalitenin artırılması -gelişimi hız kazanacağı düşünülen- bu tipoloji için önem arz etmektedir. Çalışmada, tipolojinin geliştirilmesi ve üretilecek yeni projelerde kullanılabilecek bir bilgi havuzu oluşturabilmesi amacıyla İstanbul için başarılı bir esnek çalışma mekânı olarak değerlendirilen YemekSepeti.Park projesi üzerinden analiz yapılmaktadır. İlk aşamada kaynak tarama, proje inceleme, mekânsal analiz, yerinde gözlem gibi yöntemlerle projedeki tasarım kararlarının ve tasarım unsurlarının incelenmesi; diğer aşamada ise anket soruları ve kısa görüşmeler aracılığıyla, mekânların kullanıcılar üzerindeki etkilerinin ve kullanıcı deneyimlerinin/yorumlarının araştırılması yer almaktadır. İkinci aşamadaki anket çalışması ilk bölümde elde edilen veriler doğrultusunda, bu örnek üzerinden esnek çalışma mekânlarındaki güçlü ve zayıf yönlerini açığa çıkartabilmek, yeni fırsatlar yaratabilmek amacıyla hazırlanmıştır. YemekSepeti.Park örneğinde kullanıcıların olumlu ve olumsuz gördüğü konular, geliştirilmesini istedikleri mekânsal gereklilikler tartışılmıştır.
Office typologies, which were transformed under the influence of modern life, started to develop under the title of 'flexible working spaces' at the end of the 20th century. The typology advances with the changing hierarchy systems and the flexible working culture nurtured by the developing technologies. In this system, where the needs, demands, and time efficiency of the employees are prioritized, a dynamic and fluid working life without strict rules on space and time is adopted. There is a need for various spatial organizations that can sustain, revitalize and flex the life that will be set in it. In these spaces, which can adapt to the constantly functioning, dynamic, and fluid life scenario, spaces that can flex and be a solution to many different problems at the same time are seen. Solid, unpassable walls leave their places to open office systems and spaces that can be rebuilt according to the living scenario. Although the typology has been discussed and developed for the last 30 years, research suggests that the value given to the concept of flexibility in working life has increased and will increase with the Covid-19 pandemic. For this reason, the analysis of the concept of flexibility in working spaces and the improvement of spatial quality is important for this typology, which is thought to accelerate its development. In the study, analysis is made on the YemekSepeti.park project, which is considered a successful flexible working space for Istanbul, to develop the typology and create an information set that can be used in new projects. The study has progressed through two parts. In the first stage, there is an examination of the design decisions and design elements in the project by methods such as source research, project review, spatial analysis, and on-site observation. In the other stage, the effects of the spaces on users and user experiences/comments are investigated through survey questions and short interviews. The survey study in the second stage was prepared in line with the data obtained in the first section, to reveal the strengths and weaknesses of flexible workspaces through this example and to create new opportunities. Through the example of YemekSepeti.park, the positive and negative issues of the users in flexible working spaces and the spatial requirements that need to be developed were discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Interior Architecture , Architectural Design, Architecture (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 2, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1 |