This study focuses on the historical and cultural aspects that are decisive in the sculptors choice of materials in the context of art of sculpture. The visual and tactile qualities of the materials guide the selection of the subject, individual and period styles as well as the aesthetic perception. Physical properties have enabled the development of tools and technologies by artists who transform materials into depictions and representations. While the values of the materials make them political actors as they embody power and grandeur, their lack of value has turned them into symbols of sobriety in theological debates. Therefore, it can be said that materials have a decisive role in the meaning of the work in the art of sculpture. In this context, it is clearly seen that when a material is selected / used, it is actually a form of communication and therefore corresponds to a series of transferences related to language, based on the idea that conscious or unconscious processes work behind the orientation of sculptors to a particular material. According to this; sculptors not only do something by carving stone and wood or forging iron, but also say something by choosing a certain type of material.
Bu çalışma heykel sanatı bağlamında heykeltıraşların malzeme seçiminde belirleyici olan tarihsel ve kültürel yönlere odaklanmaktadır. Malzemelerin görsel ve dokunsal nitelikleri, konunun, bireysel ve dönemsel uslupların yanı sıra estetik algının seçiminde de yol göstericidir. Fiziksel özellikleri, malzemeleri tasvir ve temsillere dönüştüren sanatçılar tarafından aletlerin ve teknolojilerin gelişmesine olanak sağlamıştır. Malzemlerin değerleri, gücü ve ihtişamı cisimleştirdiği için onları politik aktörler yaparken, değersizlikleri, onları, teolojik tartışmalarda ölçülülüğün sembolüne dönüştürmüştür. Bu bağlamda, heykeltıraşların belli bir malzemeye olan yönelimlerinin ardında bilinçli ya da bilinçdışı süreçlerin işlediği düşüncesinden hareketle bir malzeme seçildiğinde/kullanıldığında aslında bunun bir tür iletişim olduğu ve dolayısıyla da dil ile bağlantılı bir dizi aktarıma karşılık geldiği açıkça görülmektedir. Buna göre; heykeltıraşlar sadece taşı, ahşabı yontarak ya da demiri döverek bir şey yapmaz aynı zamanda belli bir malzeme türünü seçerek bir şey de söylerler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |