Sanat tarihçilerinin Maniyerizm’den sonra ve Rokoko’dan önce gelen dönemi tanımlamak için kullandıkları bir terim olan Barok, tarihsel sürecine bakıldığında ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmış ve sonrasında Fransa, İspanya ve Hollanda gibi Avrupa şehirlerine sıçrayarak bu ülkelerde yaşayan pek çok sanatçıyı etkisi altına almıştır. Bu sanatçılardan biri de Hollandalı ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn olmuştur. Her ne kadar Rembrandt denildiği zaman, akla ilk olarak sanatçının “Gece Devriyesi” gibi ikonik yapıtları gelse de sanatçının birçok resmini Doğu dünyası üzerinden kurguladığı dikkat çekmektedir. Bu kontekste, XVII. yüzyılda Amsterdam’ın uluslararası ticaretin merkezi haline gelmesi ve böylelikle Doğu ülkelerinden birçok Şark ürününün Hollanda’ya ulaşması, pek çok çağdaşı ile beraber Rembrandt üzerinde de derin bir iz bırakmıştır. Kariyeri boyunca bu ögeleri, üzerinde en çok çalıştığı portreler ve Kitâb-ı Mukaddes’te geçen olayları ele aldığı; yağlı boya, desen ve gravür çalışmalarında titiz bir şekilde tasvir eden Rembrandt, böylece yapıtlarına mistik bir Doğu atmosferi kazandırmış ve resimlerinde Doğu ile bağlantı kurarak farklı bir dünya kurgulamıştır. Sanatçının, Doğu dünyası ile kurmuş olduğu bu bağlantı ise çağdaşları ve kendisinden sonra gelen bazı ressamların fantezist bakış açısıyla ele aldıkları tasvirlerden ziyade, Doğu’nun orijinaline sadık kalma çabalarından dolayı farklılık göstermiştir. Bu makale kapsamında da sırasıyla Barok dönem ile Hollanda Altın Çağı resim sanatının karakteristik özelliği hakkında bilgi verilmiş, araştırmanın geri kalan kısımlarında ise Rembrandt’ın Doğu dünyasından esinlenerek yoğunlaştığı çalışmaları derlenerek ir-delenmiştir. Böylece, dönem sanatına Rembrandt ve Doğu dünyası özelinde farklı bir pencere açılarak bakılmaya çalışılmıştır.
Baroque, a term used by art historians to describe the period after Mannerism and before Rococo, first appeared in Italy when looking at its historical process, and then spread to European cities such as France, Spain and the Net-herlands and influenced many artists living in these countries. One of these artists was the Dutch painter Rembran-dt Harmenszoon van Rijn. Although when Rembrandt is mentioned, the artist’s iconic works such as “The Night Watch” come to mind first, it is noteworthy that the artist constructs many of his paintings through the Eastern world. In this context, the fact that Amsterdam became the center of international trade in the XVII century and thus many Oriental products from Eastern countries reached the Netherlands left a deep mark on Rembrandt along with many of his contemporaries. Throughout his career, Rembrandt meticulously depicted these elements in his works of oil paintings, patterns and engravings, in which he dealt with the portraits he worked on the most and the events mentioned in the Bible, thus, he gave his works a mystical Eastern atmosphere and constructed a different world by connecting with the East in his paintings. This connection that the artist has established with the Eastern world is rather than the depictions that his contemporaries and some painters who came after him dealt with from the fantasy point of view, it differed due to the East’s efforts to remain faithful to its original. Within the scope of this article, information was given about the characteristic feature of the painting art of the Baroque period and the Dutch Golden Age respectively, in the remaining parts of the research, Rembrandt’s works inspired by the Eastern world were compiled and examined. Thus, it has been tried to look at the art of the period by opening a different window specifically for Rembrandt and the Eastern world.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 4 |