The Second World War has had a profound impact on international relations, leading to significant shifts in power and the creation of new global structures. In response to the war, US President Roosevelt and British Prime Minister Churchill launched the Atlantic Declaration in 1941, promoting post-war political and economic cooperation. Diplomatic efforts between the Allies, including key conferences in Moscow, Tehran, Yalta and Potsdam, are crucial in shaping the post-war order. The different priorities and ideologies of the United States, Britain and the Soviet Union influence their approaches to post-war reconstruction and peacekeeping. The Yalta Conference is crucial in laying the groundwork for the United Nations and addressing the future management of Germany and Poland. While tensions between the Allies foreshadow the coming Cold War, the Potsdam Conference further solidifies these plans. The article examines the complex diplomatic negotiations and strategic decisions that define the transition from the Second World War to the post-war world, highlighting the emergence of the US and the USSR as superpowers and the establishment of the United Nations as the cornerstone of international peace. This research assumes that wartime diplomacy and meetings construct the post-war world order.
İkinci Dünya Savaşı'nın uluslararası ilişkiler üzerinde derin bir etkisi olmuş, önemli güç kaymalarına ve yeni küresel yapıların oluşmasına yol açmıştır. Savaşa tepki olarak ABD Başkanı Roosevelt ve İngiltere Başbakanı Churchill 1941 yılında savaş sonrası siyasi ve ekonomik iş birliğini teşvik eden Atlantik Deklarasyonu'nu yayınladılar. Moskova, Tahran, Yalta ve Potsdam'daki kilit konferanslar da dahil olmak üzere Müttefikler arasındaki diplomatik çabalar, savaş sonrası düzenin şekillenmesinde çok önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Sovyetler Birliği'nin farklı öncelikleri ve ideolojileri, savaş sonrası yeniden yapılanma ve barışı koruma konusundaki yaklaşımlarını etkilemektedir. Yalta Konferansı, Birleşmiş Milletler'in temellerinin atılması ve Almanya ile Polonya'nın gelecekteki yönetiminin ele alınması açısından çok önemlidir. Müttefikler arasındaki gerilimler yaklaşan Soğuk Savaş'ın habercisi olurken, Potsdam Konferansı bu planları daha da sağlamlaştırır. Bu makale, İkinci Dünya Savaşı'ndan savaş sonrası dünyaya geçişi tanımlayan karmaşık diplomatik müzakereleri ve stratejik kararları incelemekte, ABD ve SSCB'nin süper güçler olarak ortaya çıkışını ve Birleşmiş Milletler'in uluslararası barışın temel taşı olarak kuruluşunu vurgulamaktadır. Bu araştırma, savaş zamanı diplomasisinin ve toplantılarının savaş sonrası dünya düzenini inşa ettiğini varsaymaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | International Relations (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 28, 2025 |
Submission Date | May 12, 2025 |
Acceptance Date | June 12, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 1 |