Thyroid cancer is a fatal
disease has a high incidence. Therefore, the determination of molecules
involved in thyroid cancer is very crucial for early diagnosis and treatment
strategies of the disease. In this study, high-dimensional functional genomic
data were integrated with system biology tools and the molecular targets and
signatures in thyroid cancer were determined. As a result of enrichment
analysis, it was determined that important cancer pathways, metabolic pathways
and immune system related pathways were activated. The protein- protein
interaction network was reconstructed using differential gene expression is
determined by advanced statistical analysis and the molecular targets and signatures
in thyroid cancer were determined as JUN, LRRK2, BCL2, CCND1, TLE1, MET, ICAM1,
DDB2 and RXRG. It was determined that these genes can differentiate tumor
samples and normal thyroid tissues via independent data analysis. Among these
proteins, JUN, TLE1 and DBB2 were found to be novel molecular targets. It is
predicted that these molecular targets can be used in the diagnosis and
treatment strategies of papillary thyroid cancer. However, it is necessary to
perform experimental studies with real time-PCR.
Tiroid kanseri görülme
sıklığı yüksek olan ve ölümcül bir kanser türüdür. Dolayısıyla tiroid
kanserinde etkin rol alan moleküllerin belirlenmesi hastalığın erken tanı ve
tedavi stratejilerinin oluşturulması için çok önemlidir. Bu çalışmada yüksek
boyutlu işlevsel genomiks verilerinin sistem biyolojisi araçları ile
bütünleştirilerek analizi sonucu tiroid kanserine özgü moleküler hedefler ve
biyoişaretçi adaylar belirlenmiştir. Zenginleştirme analizi sonucunda önemli
kanser yolaklarının, metabolik yolakların ve immun sistem ilgili yolların
aktifleştiği belirlenmiştir. İleri istatistiksel analizler ile belirlenen gen
anlatımı farklılık gösteren genlerin protein etkileşim ağı oluşturulmuş ve
tiroid kanserine özgü moleküler hedefler ve biyoişaretçi adaylar JUN, LRRK2,
BCL2, CCND1, TLE1, MET, ICAM1, DDB2 ve RXRG olarak belirlenmiştir. Bağımsız bir
veri setinin analizi ile, bu genlerin tümör ve normal dokuları ayırt edebileceği
belirlenmiştir. Bu proteinler arasından JUN, TLE1 ve DBB2’nin yeni moleküler
hedef ve biyoişaretçi aday olabileceği bulunmuştur. Belirlenen hedeflerin
papiller tiroid kanserinin teşhis ve tedavi stratejilerinin oluşturulmasında
kullanılabileceği öngörülmektedir. Ancak söz konusu adayların eş zamanlı PCR
ile deneysel çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 31 Issue: 3 |