Aim: This study aimed to contribute to the reorganization of the treatment scheme in patients with unexplained infertility who underwent COH+IUI by determining the effect of some predictive factors on pregnancy rates.
Material and Methods: In our study, medical records of 431 patients and a total of 874 cycles who applied to the Infertility Clinic of Kanuni Sultan Süleyman Training and Research Hospital between January 2007 and July 2014 and were diagnosed with unexplained infertility and met the inclusion criteria were retrospectively analyzed. Males with a total progressive motile sperm count of less than 10 million and a body mass index of 30kg/m2 were excluded from the study. All patients underwent IUI 36 hours after induction with gonadotropins and assisted ovulation with HCG. The primary outcome measure was the pregnancy rate. The age of the females and males, infertility type, the duration of infertility, BMI, FSH, and estradiol levels on the third day of menstruation, and antral follicle count were determined as predictive factors.
Results: A total of 88 pregnancies were achieved in 431 couples in 874 cycles (%20.4-%10.06 per cycle). Lojistik regresyon analizi yapılan prediktif faktörler içinde kadının yaşı(<35),antral folikül sayısı ve FSH düzeyi(<10 IU/L)’nin gebelik oranlarına anlamlı derecede katkıda bulunduğu tespit edildi. It was determined that the age of the woman (<35), antral follicle count, and the FSH level (<10 IU/L) contributed significantly to pregnancy rates among the predictive factors for which logistic regression analysis was performed,
Conclusion: KOH+IUI should be the first treatment method of choice in patients under 35 years with FSH level <10 IU/L, BMI<30kg/m2, and TPMSS>10 million. In addition, many studies showed no significant difference in pregnancy rates when FSH and clomiphene citrate were compared as induction methods. Therefore, similarly successful results could be obtained with CC treatment instead of FSH treatment, due to its high cost, OHSS risk, and high risk of multiple pregnancy.
Amaç: Kontrollü ovaryen hiperstimulasyon ve intrauterin inseminasyon (KOH+IUI) uygulanan açıklanamayan infertilite hastalarında bazı prediktif faktörlerin gebelik oranlarına etkisini belirleyerek hastalarda tedavi şemasının yeniden düzenlenmesine katkıda bulunmak.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, Ocak 2007-Temmuz 2014 tarihleri arasında Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştıma Hastanesi infertilite polikliniğine başvurup açıklanamayan infertilite tanısı alan ve çalışmaya katılma kriterlerini karşılayan toplam 431 hasta ve toplam 874 siklus retrospektif olarak incelendi. Total ileri hareketli sperm sayısı 10 milyon altında olan ve vücut kitle indeksi ≥30kg/m2 olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Tüm hastalara gonadotropinlerle indüksiyon ve HCG ile ovulasyonun tetiklenmesinin ardından 36 saat sonra IUI uygulandı. Primer sonuç ölçütü gebelik oranı olarak kabul edildi. Prediktif faktörler olarak kadının yaşı, erkeğin yaşı, infertilite tipi, infertilite süresi, BMI, adetin 3.günü Folikül stimulan hormon (FSH) ve estradiol(E2) seviyesi ve antral folikül sayısı belirlendi.
Bulgular: 874 siklusta 431 çiftte toplam 88 gebelik elde edilmiştir (%20,4-%10,06/ siklus). Lojistik regresyon analizi yapılan prediktif faktörler içinde kadının yaşı (<35), antral folikül sayısı ve FSH düzeyi (<10 IU/L)’nin gebelik oranlarına anlamlı derecede katkıda bulunduğu tespit edildi.
Sonuç: 35 yaş altı FSH düzeyi <10 mIU/mL, BMI≤30kg/m2 ve TPMSS>10 milyon olan hastalarda KOH+IUI ilk tercih edilmesi gereken tedavi yöntemidir. Ayrıca FSH ve klomifen sitrat (CC) induksiyon açısından karşılaştırıldığında, gebelik oranları açısından anlamlı bir fark izlenmeyen birçok çalışma mevcuttur. Dolayısıyla maliyeti, OHSS riski ve çoğul gebelik riski yüksek olması nedeniyle FSH tedavisinin yerine CC tedavisi ile de aynı oranda başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Obstetrics and Gynaecology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2024 |
Submission Date | May 28, 2024 |
Acceptance Date | August 15, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 21 Issue: 4 |