Aim: The objective of this study is to perform a comprehensive assessment of fetal and perinatal results in pregnant women diagnosed with threatened miscarriage during the early trimester, and to evaluate the potential impact of this condition on the progression of pregnancy.
Materials and Methods: In this retrospective study, the study group consisted of 200 patients who were diagnosed with threatened miscarriage and gave birth, while the control group was composed of 200 patients who gave birth without experiencing threatened miscarriage during the same period. The following variables were evaluated: age, gravida, parity, gestational week, and body mass index (BMI), as well as fetal and maternal perinatal outcomes.
Results: The analysis of the delivery parameters revealed no statistically significant difference between the groups in terms of mode of delivery (p=1.000). The prevalence of preterm birth and preterm premature rupture of membranes (PPROM) was significantly higher in the case group compared to the control group (p < 0.001). No statistically significant difference was observed between the threatened miscarriage group and the control group in terms of the incidence of gestational diabetes, preeclampsia, placenta previa, abruptio placenta, macrosomia and stillbirth (p>0.05).
Conclusions: In pregnant women with threatened miscarriage, the risk of preterm birth and preterm premature rupture of membranes (PPROM) is significantly higher. This finding emphasizes the need for careful monitoring and management of these patients, particularly concerning complications such as preterm birth and PPROM.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, erken trimesterde düşük tehdidi tanısı alan gebelerde fetal ve perinatal sonuçların kapsamlı bir değerlendirmesini yapmak ve bu durumun gebeliğin ilerlemesi üzerindeki potansiyel etkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmada, çalışma grubu düşük tehdidi tanısı alan ve doğum yapan 200 hastadan oluşurken, kontrol grubu aynı dönemde düşük tehdidi yaşamadan doğum yapan 200 hastadan oluşmuştur. Yaş, gravida, parite, gebelik haftası ve vücut kitle indeksi gibi değişkenlerin yanı sıra fetal ve maternal perinatal sonuçlar da değerlendirilmiştir.
Bulgular: Doğum parametrelerinin analizi, doğum şekli açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur (p=1.000). Erken doğum ve preterm erken membran rüptürü (PPROM) prevalansı vaka grubunda kontrol grubuna kıyasla anlamlı derecede yüksekti (p < 0.001). Düşük tehdidi grubu ile kontrol grubu arasında gestasyonel diyabet, preeklampsi, plasenta previa, abruptio plasenta, makrozomi ve ölü doğum insidansı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p>0.05).
Sonuç: Düşük tehdidi olan hamile kadınlarda erken doğum ve preterm erken membran rüptürü (PPROM) riski önemli ölçüde daha yüksektir. Bu bulgu, özellikle erken doğum ve PPROM gibi komplikasyonlar açısından bu hastaların dikkatli bir şekilde izlenmesi ve yönetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Obstetrics and Gynaecology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2024 |
Submission Date | October 13, 2024 |
Acceptance Date | December 14, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 21 Issue: 4 |