Anadolu’daki siyasi parçalanma ve kargaşa zemininde Artuklular, varlıklarını ayrı idari birimler olarak sürdürme imkânını bulmuş ve bunu gerçekleştirmişlerdir. Her ne kadar bu fırsatı ancak XII. yüzyılın başlarında yakalamış ve de çok uzun sürdürememiş olsalar da Doğu Anadolu’da ve Suriye’nin kuzeyinde Haçlılara karşı verdikleri mücadeleler ve kendilerinden sonrakilere bıraktıkları ilmî, kültürel, sanatsal ve bilhassa mimarî eserler ile tarih sahnesinde önemli bir yer edinmeyi başarmışlardır. Bu noktada daha önce yapılmış olan çalışmalarda karşılaştığımız, Artuklular’ın tarih sahnesindeki bu önemli olarak gördüğümüz yönleri görmezden gelinmiş, sadece birkaç Haçlı devletçiği ile mücadele etmiş, aslında pek de etkisi olmayan bir siyasi güç olarak resmedilmiştir. Oysa ki el-Cezire bölgesindeki Artuklu varlığı siyasi, sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan hiç de küçümsenmeyecek boyutlardadır. Hatta bu bölgenin, Mardin, Hasankeyf, Amid gibi şehirlerindeki gelişmelerin hiçbir dönemde Artuklular dönemindeki kadar olmadığı aşikâr olup, bu şehirler kale-şehir görünümünden kurtulup, her yönden dinamik şehirlere dönüşmüştür
In the political disintegration and disturbance period in the Anatolia, Artuqids found the chance of maintaining their existence by being organized as separate administrative unites. Despite the fact that they took this opportunity as late as at the beginning of the 12th century and were not capable of sustain it for a prolonged period, they succeeded to occupy a significant position in the stage of history with their wrestle against the Crusaders in the Eastern Anatolia and the north of Syria as well as with the scholarly, cultural, artistic and especially architectural works that they bequeathed their descendants. In the previous scholarly studies we encountered that the importance of Artuqids in the history, that we argue, was ignored, and they were depicted as an insignificant political power that barely fought against a few small Crusader states. On the contrary, it is impossible to underestimate the influence of Artuqids in the region of al-Jazeera in terms of their socioeconomic and cultural spheres. Moreover, the developments in the region, particularly in the cities of Mardin, Hasankeyf, and Amid, were incomparable with any other period. These improvements enabled these cities to transform from the shape of castle-cities into dynamic cities in every respect
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Tarih ve Gelecek (Journal of History and Future) Uluslararası Hakemli Tarih Araştırmaları Dergisi
DRJI, ResearchBib, Acarindex, ERIH PLUS, ASOS Index, Sindex, SOBİAD, Türk Eğitim İndeksi, Open Access Library (oalib), Eurasian Scientific Journal Index, Google Scholar, Academic Keys, Journal Factor, Index Copernicus, CiteFactor, idealonline, SciLit, Road, Crosreff, Journal TOC, MAKTABA, INTERNATIONAL ISSN, CORE, PAPERITY, INGENTA, OPENAIRE