By abusing of the religion, the fact that the society and hence the individual are not only bartered away but also are sacrificed to, is a historical fact in Turkey. To see this fact, it is enough to look events, which have happened in the process. From the point of view the structure of the Ottoman society, the issue at stake closely interests to not only the Muslims but also the non-Muslims. The individual freedom is so important in the context of the secularization and democratization of state-society relations. According to this, the responsibility belongs to not only the Muslims but also the non-Muslims and especially the Greek Orthodox in the absence of a exactly secularized society and a developed democratic understanding.
It can even be said that the non-Muslims, especially the Orthodox Greeks have more responsibility. Because the Muslims did not fully comprehend the concept of jurisprudence, they remained behind in evaluating the age. As for the Orthodox Greeks, they were more important in terms of quantity and quality than other the non-Muslim subjects. Accordingly, their responsibilities were higher. Tanzimat and aftermaths the process, which can be accepted the milestone that individual rights and freedom were leveled up to a contemporary degree, were opposed more by the non-Muslims clergymen and especially the Greek clergymen than the Orthodox Muslim clergymen in Turkey.
The reason of the case was not because of being a member of the Orthodox subjects, but being a ruban belonging to the Fener Patriarchate. Orthodox clergy constantly reacted to the anxiety of losing their superiority. Reforms have been tried to realize in the shadow of hints and veiled threats or suggestion of European states in Turkey. The Fener Patriarchate, and consequently the Orthodox Greek Clergy, who took the same the European states back, opposed the reforms. By having not done with it, they have gone all out for the reforms weren’t improved. While the Greek cleric class opposed them, they ingeniously abused their ancient privileges as a historical “seesaw” or “lever”.
The Freedom the Secularism The Edicts of Tanzimat and Islahat Muslim and non-Muslims Right and Privilege
Türkiye’de cemiyetin ve dolayısıyla ferdin, din istismarı yapılarak cemaate fedadan da öte kurban edildiği tarihî bir gerçektir. Bu gerçeği görmek için sadece süreçte meydana gelen olaylara bakmak yeterlidir. Söz konusu olan mesele, Osmanlı toplum yapısı bakımından sadece Müslümanları değil, aynı zamanda Gayrimüslimleri de yakından ilgilendirmektedir. Ferdî hürriyet, devlet toplum ilişkilerinin laikleşmesi ve demokratikleşmesi bağlamında çok önemlidir. Buna bağlı olarak toplumun tam olarak laikleşememesi ve gelişmiş bir demokratik anlayışa ulaşılamamasında sorumluluk sadece Müslümanlara değil, Gayrimüslimlere ve özellikle Rum Ortodokslara da aittir.
Hatta denilebilir ki Gayrimüslimlerin özellikle Ortodoks Rumların sorumluluğu daha fazladır. Çünkü Müslümanlar, içtihat kavramını tam anlamıyla kavrayamadıklarından çağı değerlendirmekte geri kaldılar. Ortodoks Rumlara gelince, nicelik ve nitelik olarak Gayrimüslim tebaa içerisinde diğerlerine göre daha önemliydiler. Buna bağlı olarak sorumlulukları da daha fazlaydı. Türkiye’de ferdî hak ve hürriyetlerin çağdaş düzeye çıkarılmaya başlanmasının miladı kabul edilebilecek Tanzimat ve sonrasındaki sürece muhalefet, Sünnî Müslüman din adamlarından ziyade, Gayrimüslim Ruhban ve özellikle Ortodoks Rum Ruhbandan gelmiştir.
Bunun da sebebi Ortodoks tebaanın bir mensubu olmaktan değil, Fener Patrikhanesi’ne mensup ruhban olmaktan kaynaklanmıştır. Ortodoks Ruhban, sahip oldukları üstünlüklerini kaybetme endişesiyle sürekli tepki göstermiştir. Türkiye’de ıslahatlar Avrupa Devletleri’nin açık telkin, tavsiyeleri ve örtülü tehditlerinin gölgesinde gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Aynı Avrupa Devletleri’nin desteğini arkasına alan Fener Patrikhanesi ve dolayısıyla Ortodoks Rum Ruhban sınıf, ıslahatlara karşı çıkmışlardır. Bununla da kalmayarak uygulanmaması için ellerinden geleni yapmışlardır. Rum Ruhban sınıf muhalif davranırken, tarihî bir “tahterevalli” ya da bir “manivela” şeklinde kullanarak var olduğunu iddia, fakat ispat edemediği kadim imtiyazlarını oldukça mahir bir şekilde istismar etmiştir. Çalışmamızda bu husus mümkün olduğu kadar, imkânlar dâhilinde izah edilmeye çalışılacaktır.
Hürriyet Laiklik Demokrasi Tanzimat ve Islahat Fermanları Müslümanlar ve Gayrimüslimler Hak İmtiyaz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 8 Issue: 2 |
The Journal of International Peer Reviewed History Researches