Mehmed Talat Pasha, just before the collapse of the Ottoman Empire, is one of the names that left his mark on that period. The pasha, who was held responsible for his activities while he was still active in political life, particularly the emigration of Armenians within the scope of the Law of Relocation and Settlement and the so-called deaths during this period, had to go to Germany in 1918 after the WWI. Talat Pasha, who sought a way to save the state from the situation it was in after he started to take a part in the Committee of Union and Progress, was imprisoned and lived separations like exile through this direction, but he never gave up on this purpose. Thus, as a result of the roles he assumed in Ottoman political life, he was killed in 1921 as a perpetrator of the Armenian assassinations, which would become a series in Germany, where he fled two years later. However, the murder of Talat Pasha, which was also reflected in the foreign press, was turned into an Armenian issue by the western states, mostly by claiming the victimization of the assassin; it was turned into a propaganda of the Armenian massacre, which was alleged to have taken place through the assassination of Talat Pasha. Considering the news about the murder and trial of Talat Pasha, which was widely taken place in the American press, that was held responsible for the murder of Pasha, the murder was conveyed to the public as “the manifestation of justice”; Pasha was introduced as if he was not the victim but the real criminal.
Mehmed Talât Paşa, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının hemen öncesinde döneme damgasını vuran isimlerdendir. I. Dünya Savaşı sonrasında henüz siyasi hayatta aktif bulunduğu süreçteki faaliyetlerinden bilhassa Ermenilerin Sevk ve İskân Kanunu kapsamındaki göçünden ve bu sıra yaşanan sözde ölümlerden sorumlu tutulan paşa, 1918’da Almanya’ya gitmek zorunda kalmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti kadrosu dahilinde yer almaya başladıktan sonra, devleti içinde bulunduğu durumdan kurtarmanın yolunu arayan Talât Paşa, bu bağlamda gerek hapis yatmış gerekse sürgün niteliğindeki ayrılılar yaşamış, ancak bu amacından hiç vazgeçmemiştir. Nitekim Osmanlı politik hayatında üstlendiği roller sonucunda yaklaşık iki yıl sonra kaçtığı Almanya’da bir seri halini alacak olan Ermeni suikastlarının bir faili olarak 1921 yılında öldürülmüştür. Ancak yabancı basına da yansıyan Talât Paşa’nın öldürülmesi batılı devletler tarafından daha ziyade suikastçının mağduriyeti vasıtasıyla Ermeni meselesi haline dönüştürülmüş, Talât Paşa suikastı üzerinden yaşandığı iddia edilen Ermeni katliamının propagandası yapılmıştır. Paşa’nın katlinden sorumlu tutulan Amerikan basınında da geniş ölçüde yer bulan Talât Paşa’nın katli ve davası haberlerine de bakıldığında işlenen cinayet “adaletin tecellisi” olarak kamuoyuna aktarılmış; paşa maktul değil de asıl suçluymuş gibi tanıtılmıştır.
Talat Paşa, Ermeni Basını, Solomon Teilirian Amerikan Basını
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Bilimlerin Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 1 |
Tarih ve Gelecek (Journal of History and Future) Uluslararası Hakemli Tarih Araştırmaları Dergisi
DRJI, ResearchBib, Acarindex, ERIH PLUS, ASOS Index, Sindex, SOBİAD, Türk Eğitim İndeksi, Open Access Library (oalib), Eurasian Scientific Journal Index, Google Scholar, Academic Keys, Journal Factor, Index Copernicus, CiteFactor, idealonline, SciLit, Road, Crosreff, Journal TOC, MAKTABA, INTERNATIONAL ISSN, CORE, PAPERITY, INGENTA, OPENAIRE