Son yıllarda Avrupa Birliği’nin kuruluş amacı, Birliğin gerekli olup olmadığı tartışılır hale gelmiştir. AB, ortak küresel tehditlerin varlığına rağmen dış politikasında bir bütünlük oluşturamamıştır. Bu durumun önündeki en önemli engellerden birisi AB üye devletlerinin, bölge ülkeleriyle ilgili farklı çıkarlara sahip olmaları ve buna göre hareket etmek istemeleridir. Ekonomik çıkarların önceliği, söz konusu Birlik üyelerini ortak noktada buluştururken; dış politika konusunda ortaya çıkan uyuşmazlıklar, devletleri ayrıştırabilmektedir. Bu durum, göçmenler üzerinde kimlik kaybı korkusu, güvenlik meseleleri ile ilgili tehdit algıları gibi olumsuz etkilere neden olmuştur. Normlara dayalı bir Avrupa Birliği dış politika iddiasının, göç ve iltica meselelerine karşı bu yaklaşımlarında normatif gücün bir ikilem içinde olduğu ve göçmenlere yönelik ötekileştirme hareketleri olduğu görülmektedir. Özellikle AB içerisinde İslamofobi veya ırkçılığın yükselmesi önemli ölçüde mültecilere olan olumsuz yaklaşımları derinleştirmiştir. AB mülteci politikalarında gerektiğinde normatif gücünü kullanıp insan haklarına müdahale ederken kimi durumlarda kalıcı bir çözüm getirmekte başarısız olmuştur. Bu anlamda çalışma, “AB’nin mülteci sorunlarında normatif değerlere vurgu yapıp bu mesele içerisinde insan ihlallerinin önlenmesi konusunda neden kendi ilke ve değerleriyle çelişmiştir?” sorusuna cevap arayacaktır.
In recent years, the aim of the EU, whether the Union is necessary, has become debatable. Despite the existence of common global threats, the EU has not been able to form an integrity in its foreign policy. One of the most important obstacles to this situation is that EU member states have different interests in relation to the countries of the region and they want to act accordingly. While the priority of economic interests brings together the members of the said Union at a common point, disagreements about foreign policy can parse states. This situation has cause negative effects on immigrants such as fear of identity loss and perceptions of threats regarding security issues. It is seen that a European Union foreign policy claim based on norms is in a dilemma of normative power in these approaches to immigration and asylum issues and there are marginalizing movements towards immigrants. Especially the rise of Islamophobia or racism within the EU has significantly deepened negative attitudes towards refugees. While the EU intervenes in human rights by using its normative power when necessary in its refugee policies, it has failed in some cases to bring a permanent solution. In this sense the study, while emphasize the normative values in the refugee issues of the EU and seek an answer to the question of why EU contradicts its own principles and values in preventing human violations in this issue.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2021 |
Submission Date | June 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 2 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International