Krizler reformlar için fırsat zemini oluşturmakta, reform kararlarının alınmasını ve uygulanmasını kolaylaştırmaktadır. 2001 yılında ülkemizde yaşanan ekonomik kriz bu anlamda reform fırsatını da beraberinde getirmiştir. Dervişle başlayıp daha sonra devam ettirilen bir dizi reform silsilesi ülkemizde sağlam bir kamu mali sistemi ve bankacılık sisteminin oluşturulmasını hedeflemiştir. Mali disiplin kamu harcamalarının kontrol altına alınmasıdır çok küçük finanse edilebilir bütçe açığını ifade etmektedir. Kriz öncesinde kamu sektörü verimsiz çalışan, müflis ve parçalı bir görünüm arz etmekteydi. 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye kanunu kamu sektörünün tamamını içine alamamakta harcamaların bir kısmı meclis denetiminin dışında gerçekleşmekteydi. Kriz sonrasında mali sistemin sağlam bir zemine oturtulması için mali reformlar yapıldı. Bu çalışmada 2001 sonrası yapılan bu reformların bütçeler ekseninde mali disipline olan etkisi bütçeler çerçevesinde değerlendirilecektir. Faiz dışı fazla ile bazı bütçe kalemleri arasındaki ilişki nedensellik testine tabi tutulmuştur. Faiz Ödemeleri/GSYH, Yatırım Harcamaları/ GSYH, Transfer Harcamaları / GSYH ve Kamu Harcamaları/GSYİH değişkenlerinin MYB Faiz Dışı fazla değişkeninin nedeni olduğu yönünde granger nedenselliğe rastlanmıştır. Ayrıca MYB Faiz Dışı fazla, Genel Yönetim Borç Stoku, Büyüme Oranı, İç Borçlanma Senetleri Faiz Oranı ve TÜFE arasındaki ilişki 2006-2014 dönemi kapsamında nedensellik yönünden incelenmiştir. Granger nedensellik sonuçlarına göre sadece büyüme oranının faiz dışı fazla üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmakla beraber uzun dönemde faiz dışı fazla özellikle büyüme ve enflasyon oranları üzerinde etkili olmaktadır
Crises form an opportunity basis for reforms and pave the way for making and implementing reform decisions. The 2001 economic crisis in Turkey brought a reform opportunity in its wake. A series of reforms which started with Mr. Dervish, aimed at forming a steady public financial system and banking system in our country. Fiscal discipline is to bring public expenditures under control. Public sector had a non-productive, bankrupt and partial image before crisis. General Accounting Law No. 1050 wasn't inclusive of whole public sector and a substantial part of public expenditures were actualized outside of the parliamentary control. Some financial reforms were made in the after crisis period to eliminate these problems and to strengthen the financial system. In this study the effects of these reforms - made after 2001 - on the fiscal discipline in the budget-axis will be evaluated within the frame of financial-legal regulations and the budget law for the year. Primary surplus between certain budget items are subjected to causality test. Interest Payments/GDP, investment Expenditure/GDP, Transfer Spending/GDP and Public Expenditure/surplus GDP variables is the cause of MYB granger causality were found. Also under the 2006-2014 period, Primary Surplus, General Government Debt Stock, growth rate, interest rates and inflation were investigated for the causal relationship between them. According to the granger causality results just growth rate impact on primary surplus although primary surplus in the long term, effective on especially growth and inflation rates.
Other ID | JA34VZ69TK |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2016 |
Submission Date | December 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 7 Issue: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.