Fuat Sezgin’e göre, herhangi bir uygarlık kendi başına ortaya
çıkmaz. Hele dış etkilere kapalı olan bir uygarlığın ortaya çıkması ve
gelişmesi söz konusu dahi olamaz. İslam uygarlığı, birçok farklı uygarlıklara
beşiklik etmiş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bunlar Eski Hint, Eski Yunan ve
Sasani uygarlıklarıdır. Müslümanlar, aynı şekilde, bu eski uygarlıkların
entelektüel mirasına sahip oldular. Böylelikle Yunancadan, Hintçeden ve
Farsçadan Arapçaya birçok klasik eseri tercüme etmişlerdir. Bu çeviriler
sonunda, İslam dünyasında aydınlanma dönemi başladı. Bilim ve felsefe için olumlu
bir ortam hazırlandı. Özgün İslam bilim ve felsefesinin en kıymetli kitaplarının
bu dönemde yazıldığı söylenebilir. Haçlı seferleri sırasında ortaya çıkan İslam
ile Batının mücadelesi, İspanya ve Sicilya'nın Müslümanlar tarafından
fethedilmesinden sonra başka bir düzeye ulaşmıştır. İşte tam da bu dönemde matematik,
tıp, coğrafya, astronomi, kimya, mantık ve felsefe başta olmak üzere bilim ve
felsefe alanında Müslümanlar tarafından yazılmış olan en temel kitapların
tercüme edilmesi için Avrupa’da okulların kurulduğunu görmekteyiz. Salerno ve
Toledo başta olmak üzere bu tercüme okullarının finansal desteği ile İslam
dünyasından toplanan kitapların neredeyse bütün Batı dillerine tercümesi
yapılmıştır.
Tercüme Okulları İslam Bilimi İslam Felsefesi Avrupa Felsefesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.