Our living standard rose after the industrial revolution. It developed many products that facilitate
life, to extend human life. Industrial revolution has brought increased production with it. Increased production but
also as a source (raw material) made to be consumed rapidly. However, no one; neither consumers nor scientists,
nor some toxic industrial companies could think that thousands tons of waste contaminate air, water and soil. Only
the success of the work done was measured in the linear structure of the economy without looking at the heritages
it has left. Soon, serious environmental problems and industry associations, waste affecting the ecosystem could
not ignore more. Waste reduction, reuse and recycling green movement started with my community’s increasing
awareness of nature conservation, sustainability has spread in waves with the slogan to become one of the 20th
century. Chemical area was also affected by the current green chemistry research in the 1990s and came to fruition
with the production and training projects. Chemical industry using the principles of green chemistry began to
take measures relating to sustainability and the environment. For a continually growing population and restricted
resources in a sustainable future in a world where the idea of the idea of development in the 21st century is one of
the biggest opinions of green chemistry. It is signifcant to understand the principles of green chemistry and green
chemistry, to leave a livable world for future generations and to apply
Sanayi devriminden sonra yaşam standartlarımız yükseldi ve hayatımızı kolaylaştıran birçok yeni ürün
geliştirildi, insan ömrü uzadı. Endüstri devrimi ile birlikte ihtiyaçlarımızla orantılı olarak üretim artmış ve bu
üretim artışı ham maddelerin hızla tüketilmesine yol açmıştır. Maalesef; ne tüketicilerin, ne üreticilerin, ne bilim
insanlarının ne de sanayi kuruluşlarının aklına bu üretim prosesleri sonucunda açığa çıkan bazısı zehirli ve bazısı
zararlı, binlerce tonluk endüstriyel atığın havaya, suya ve toprağa karıştığı gelmedi. Fabrikaların üretim verimliliği
ve elde edilen kâr başarı olarak ele alınırken, çevreye verdikleri zarar göz ardı edildi. Bunun sonucu olarak çeşitli
çevre sorunları ortaya çıkmaya başladı ve sanayi kuruluşları, ekosistemi etkileyen bu çevre sorunlarını daha fazla
görmezlikten gelemediler. Atıkların bertaraf edilmesi ve geri dönüşümüyle başlayan yeşil kimya hareketi, toplumda
çevre bilincinin artması ve sürdürülebilirliğin bir slogan olarak yayılmasını sağlamıştır. Kimya alanı da bu akımdan
etkilendi ve 1990’larda yeşil kimya araştırma, üretim ve eğitim projeleriyle çiçek açtı. Kimya endüstrisi yeşil
kimyanın ilkelerini kullanarak, sürdürülebilirlik ve çevre ile ilgili önlemler almaya başladı. Sürekli olarak artan bir
nüfus ve sınırlı kaynaklarla bir dünyada sürdürülebilir bir kalkınma fkri düşüncesi gelecek için 21. yüzyıldaki en
büyük düşüncelerden biri yeşil kimyadır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için yeşil kimya ve yeşil
kimyanın ilkelerini anlamak ve uygulamak önemlidir.
Journal Section | Kimya / Chemistry |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 30, 2016 |
Submission Date | February 16, 2016 |
Acceptance Date | March 8, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 6 Issue: 2 |