Çevre politikası, bir ülkenin çevre konusundaki tercih ve hedeflerinin belirlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği (AB) çevre konusunda politika üretmeye 1972 yılında eylem planlarıyla başladı. Bu dönem içerisinde atıkların geri dönüşümü, su ve hava kirliliği ile ilgili minimum standartların ve yasal zeminin oturtulması gerçekleştirildi. Çevre ve doğal kaynakların korunması ile ilgili AB politikalarının önemi 1980’lerden bu yana artmıştır. Çevre korumanın Birlik politikalarının içine entegre edilmesi ilkesi çevre korunmasının gereklerinin sürdürülebilir gelişmenin teşvik edilebilmesi için diğer Birlik politika ve aktivitelerine entegre edilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Türkiye’de gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Türkiye’de çevre bilinci hızlı bir şekilde artmakta, mevzuat altyapısı hızla değiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu konuda ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları açısından potansiyelinin yüksek olması avantajdır. Çevre mevzuatının geniş kapsamlı ve çok ayrıntılı olması, toplumun sadece bugününü değil gelecek nesilleri de ilgilendirmesi, Türkiye’nin uyum çalışmalarını etkileyen unsurlar arasındadır. Bu nedenle, Türkiye’de sadece çevre alanı ile ilgili kesimlerin değil, tek tek tüm bireylerin AB’de bu alana yönelik uygulamaları ve politikaları yakından takip etmesi gerekmektedir
Environment policy is defined as the determination of preference and targets of a country for environment.
European Union (EU) began to make policy for environmental matters in 1972 with action plans. From
this date, recycling of waste, determination of minimum standards for water and air pollution and the constitution
of their legal base have been realized. EU laws regarding the conservation of environment and natural reserves have
gained importance since 1980s. Principle of the integration of environmental conservation with EU laws requires
also their integration with other EU policies and activities so that this principle can contribute to sustainable development.
Several national and international studies have so far been conducted in Turkey. Environmental awareness
is rapidly increasing in Turkey and related legal base is attempting to be changed. It is the advantage of Turkey that
it has high potential of renewable energy sources. The fact that environmental regulations are too comprehensive
and detailed and related to next generations is among the factors which affect Turkey’s adaptation efforts. Therefore,
not only people related to environmental matters but also ordinary ones in Turkey should be closely interested
in EU’s application and policies.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Çevre Mühendisliği / Environment Engineering |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2011 |
Submission Date | December 6, 2010 |
Acceptance Date | December 27, 2010 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 1 Issue: 1 |