1839 yılında fotoğrafın icadı ve 1895'de sinema teknolojisinin gelişmesiyle birlikte özellikle resim sanatı, değişim ve bir bakıma gelişim yaşamaya başlamıştır. Bu sayede doğayı taklit etme (mimesis) fikrine olan bağımlılığından kurtulmayı başaran resim sanatı bu görevi fotoğrafa devrederek, kendisine yeni bir yol bulmayı amaçlamıştır. Ressamlar, üretim ve anlatım yöntemlerini gözden geçirmiş ve resmin kendi estetiği üzerine yeni fikirler üretmişlerdir.D. W. Griffith ve George Melies, sinema teknikleri üzerine birçok deney yapmış ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Griffith'in anlatımı güçlendirmek adına filmlerinde yaptığı kesmeler daha sonra Sovyet sinemacıları tarafından "montaj" olarak tanımlanan yöntemin temelini oluşturmaktadır.Aynı dönemde Pablo Picasso ve Georges Braque'da resim sanatı adına önemli adımlar atmaktaydılar. Picasso ve Kübizmin diğer temsilcileri nesneleri gözle görüldükleri biçimde resmetme kaygısı taşımamışlardır. Amaçları nesneyi kopya etmek değil onu baştan düzenlemektir. Tualin üzerine yerleştirdikleri resim dışı öğeler ile resmedilen objeyi farklı kavramlarla ilişkilendirdikleri "kolaj" tekniği, resimde yeni bir zaman ve mekan algısı yaratmaktadır.Tarihsel olarak aynı dönemde ortaya çıkmış bu iki kavram, resim ve sinema için bütünün oluşturulmasında izlenecek yöntem ile ilgili benzer çözümler üretmektedirler.Bu bağlamda bu çalışmada literatür ve görsel tarama yöntemleriyle, “montaj” ve “kolaj” kavramlarının dönemin sinema ve resim sanatı üzerindeki etkileri, benzerlik içeren ve ayrışan yönleriyle incelenecektir.
With the invention of photography in 1895 and the development of cinematography in 1939, especially the art of painting, have begun to change.Thus, painting escaped from the addictive idea of imitating nature (mimesis) and aimed to find a new way for itself through transferring this task to the photograph.Painters, has revised the methods of expression and production and have produced new ideas on the aesthetics of the painting. D. W. Griffith and George Melies have done many experiments on cinematography and played an important role in the development of the cinema.The cuts, Griffith made in his films to reinforce the narrative form,would have become the basis of the method,which would have been described as "montage" by Soviet cinematographers later on. During the same period,Pablo Picasso and Georges Braque were breaking new grounds in painting.Picasso and other representatives of Cubism have not worry about, describing objects as they see.Their purpose is not to copy the object but to rearrange itfrom scratch.The "collage" technique, which they linked the illustrated object to the different concepts via external items they placed on canvas,, creates a new sense of time and space in the painting. These two concepts, which are emerged in the same periodchronologically, produce similar solutions for the method to be followed in the integration for the painting and the cinema. In this study, effects of the the concepts of "montage" and "collage" on the art of the cinema and the painting of their time will be contextualised with both the similarities and the differences via literature and visual screening methods
Other ID | JA48JS42VD |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 3S |