Uluslararası kitle iletişiminin gelişmekte olan ülkeler aleyhine olduğu savunulan işleyişi ilk olarak 1970'li yıllarda çatışma konusu olmuştu. Gelişmekte olan ülkelerin dengesiz haber akışını düzeltmeye yönelik girişimleri Unesco çatısı altında sürdürülen görüşmelerde çözüm yolunda umut verici gelişmeler de kaydetmişti. Ancak ABD ve İngiltere'nin Unesco'dan çekilmeleriyle bu öneriler bir sonuca ulaşamamış, böylece yeniden başa dönülmüştü. 1980'li yılların ikinci yarısında dijital teknoloji ve uydu yayıncılığının kullanılabilir hale gelmesi, bilgisayar teknolojisinin de sistemle bütünleştirilmesiyle uluslar arası yayıncılık yepyeni bir çehre kazanmıştır. Bu teknolojilerin yatırımcısı durumundaki uluslararası şirketler kitle iletişimini hem ticari etkinliklerinin tanıtım aracı yapmışlar hem de kitle iletişim araçlarının kendilerini ürünleriyle birlikte ticari metalara dönüştürmüşlerdir. Uzunca süre kamusal alanın temsil aracı olarak algılanan kitle iletişim araçlarının ticaret alanına kayarak bir yandan siyasi otoritenin kontrolünden çıkmasından, bir yandan da kamu yararına hizmetten uzaklaşmasından endişe duyan kitle iletişiminin daha çok tüketicisi konumundaki ülkelerin siyasi güçleri ve sivil toplum örgütleri, günümüzde en azından ticarileşmenin olası zararlarını önleyecek önlemler peşinde koşmaktadırlar. Bu çalışmada, sözü edilen ticari dönüşümün uluslararası boyutta gelişim süreci, uluslararası kitle iletişim örgütlenmelerinin ulusal pazarlarda yarattığı etkiler ve sistemin tüketicisi durumundaki ülkelerde alınmaya çalışılan önlemler ele alınıp analiz edilmeye çalışılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | November 19, 2013 |
Submission Date | December 9, 2013 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 4 Issue: 1 |