Inflexible and hierarchical organizational models, which were dominant in the past, are now being replaced by more flexible, distributed and heterogeneous structures. The main reason for this is the belief that the requirement of putting effective actions in short notice is easier in flexible structures. In this point, the social movements that we can define as the formations which are the movements that either supports or oppose changes in this specific area of social life is closely related with social problems. As such, these movements are more effective on converting the issues that is not even related to majority of the society into a social problem and producing possible solutions to them. Today's social movements utilize new communications technologies more and at their organizational and communications processes. At this point, especially the Internet has become the main medium of communication. The Internet has led many alternative media channels most notably itself, by promoting participatory democracy with the virtual public spaces it has created on one hand; while on the other hand providing a medium for the voices of the groups that are not represented in the global commercial media network. In the light of the above mentioned facts, in this study, Gezi Park protest movements that started in Taksim/Istanbul and spread into several other cities in a short time will be examined. The teachings of social movement theory and the first-week-news in the press will form the basis of this study, which will be held under the headings of the actors of the movement, types of actions and methods of communications. The results of the study suggest that in general,the first phase of violence-free demonstrations is in consistent with the teachings of the new social movements
Geçmişte hakim olan keskin ve hiyerarşik örgütlenme modelleri bugün artık yerini daha esnek, dağınık ve heterojen yapılara bırakmaktadırlar. Bunun nedeni, kısa zamanda etkin eylemler dü-zenleme gerekliliğinin esnek yapılar içerisinde daha kolay gerçekleştirilebileceğine olan inançtır. Bu noktada toplumsal hayatın değişik alanlarında o alana ilişkin bir konuda ya değişiklik isteyen ya da değişime karşı çıkan ve bu doğrultuda faaliyetlerde bulunan oluşumlar olarak tanımlayabi-leceğimiz toplumsal hareketler, toplumsal sorunlarla yakından ilişkilidir. Öyle ki, toplumun büyük
bir bölümünü doğrudan ilgilendirmeyen konuların bile toplumsal bir sorun haline getirilmesinde ve buna ilişkin çözüm yollarının üretilmesinde bu hareketler daha etkindir. Günümüz toplumsal hareketleri yeni iletişim teknolojilerini örgütlenme ve iletişim süreçlerinde her geçen gün daha fazla kullanmaktadırlar. Bu noktada özellikle de internet temel iletişim ortamı haline gelmiştir. İnternet bir taraftan oluşturduğu sanal kamusal alanlarla katılımcı demokrasiyi teşvik ederken; diğer taraftan da küresel ticari medya ağında temsil edilmeyen kesimlerin (ötekinin) seslerinin duyurulmasını sağladığından dolayı, kendisi başta olmak üzere pek çok alternatif medya kanalına da önayak olmuştur. Buraya kadar bahsedilenlerin ışığında bu çalışmada, İstanbul Taksim'de başlayan ve kısa bir sürede diğer bazı illere de yayılan Gezi Parkı protesto hareketleri incelene-cektir. Hareketin aktörleri, eylem şekilleri ve iletişim yöntemleri başlıkları altında yapılacak olan incelemeye, toplumsal hareket teorisinin öğretileri ve basına yansıyan ilk bir haftalık haberler temel teşkil edecektir. İnceleme sonucunda, hareketin şiddetten arınmış ilk başlangıç döneminin genel hatları itibariyle yeni toplumsal hareketlerin temel öğretileriyle örtüştüğü görülmüştür.
Gezi Parkı; toplumsal hareketler; yeni toplumsal hareketler; sanal medya; sosyal paylaşım ağları.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | February 4, 2013 |
Submission Date | December 3, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 8 Issue: 1 |