Yeni medya araçlarının bazı durumlarda klasik medyalarla yöndeşerek bazen de dijitalin sadece kendi ekosistemi içinde üretilen biçimde enformasyonu yayma, söylemleri şekillendirme ve en temelinde “hakikati” oluşturma gibi işlevler ortaya koyduğu ileri sürülebilir. Buradaki hakikat kavramının mutlak doğrudan ziyade bir olayın bireysel ya da kolektif biçimde doğru olarak algılanması durumu olduğunu belirtmekte fayda vardır. Bu açıdan “ağızdan ağıza dolaşan kesinlik kazanmayan haber ve rivayet” olarak tanımlanan söylentilerin de bağlama göre farklı kitleler tarafından hakikat olarak algılanabildiği ve tekrar üretilebildiği vurgulanmalıdır. Koronavirüs bağlamında dijital söylentilerin yayılımını inceleyen bu çalışmanın, araştırma soruları içerik üreticilerin toplum sağlığını ilgilendiren Koronavirüs gibi bir konuda hiçbir bilimsel temele dayanmayan söylentileri yayıp yaymadığı ve Youtube’un Koronavirüs açısından ortaya koyduğu politikalara uyup uymadığıdır. Eleştirel Söylem Analizi ile ele alınan iki video sonucunda bilimsel temele dayanmayan söylentilerin içerik üreticiler tarafından yayıldığı ve Youtube tarafından bu içerik üreticilere yaptırım uygulanmadığı tespit edilmiştir. Youtube’un vaatlerini gerçekleştirememesine yönelik bir başka bulgu da içerik üreticilerin Youtube’un yazılımsal otomatik işaretlemesine takılmamak için bazı kelimeleri başlık, açıklama yazısı ve video boyunca geçirmeme gibi denetimden kaçınma mekanizmalarını kullanmalarıdır. Bu noktadaki bir başka bulgu ise içerik üreticilerin para kazanmalarıyla ilgilidir. İçerik üreticilerin denetimden kaçınma stratejileri sayesinde reklam bile göstererek toplum sağlığını ciddi şekilde ilgilendiren bu konu üzerinden para kazanabildikleri görülmüştür. Youtube’un yazılım güncellemesi yaparak “enfeksiyon” ya da “hastalık” gibi Koronavirüs yerine kullanılan kelimeleri de algılayabilen bir yapay zekâ vasıtasıyla kelime bazında tarama yaparak bu videolardaki reklamları tamamıyla engellemesi bir çözüm önerisi olarak ortaya konabilir. Çalışmada bir başka öneri ise Youtube’un kendi işaretlemeleri kadar insan işaretlemelerine de önem vermesidir.
It can be argued that new media tools perform functions such as disseminating information, shaping discourses, and basically creating ‘truth’. It is worth stating that the concept of truth discussed at the current article is the individual or collective perception of an issue, rather than absolute fact. In this regard, it could be claimed that rumors defined as “a currently circulating story or report of uncertain or doubtful truth” can be perceived as truth by the varied audience. The research questions of the study are ‘do content producers spread unscientific rumors about Coronavirus’ and ‘can Youtube realize what they promised to prevent false information?’ Conducting a Critical Discourse Analysis to Youtube videos, this study found that content producers spread unscientific rumors about Coronavirus and Youtube has failed to realize its promises on the prevention of the dissemination of the videos, containing deceptive information about coronavirus. Another vital finding of the study is that channel owners tricked Youtube algorithm by not using Coronavirus in the title, description and in video per se so they could make money out of a video, jeopardizing public health. As a solution, it can be offered that by updating its software, Youtube can detect words used instead of coronavirus, such as "infection" or "disease," so it can scan on a word-by-word basis, and completely block the ads in these harmful videos. Another solution to solve this problem would be that Youtube is going to pay more attention to the human flagging.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2022 |
Submission Date | July 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 15 Issue: 1 |