Kapalı Döngü Tedarik Zinciri (KDTZ) sistemi, ileri ve tersine tedarik akışlarını bütün bir sistem üzerinde görmeyi sağlayarak üretici-müşteri ve müşteri-üretici ilişkilerini bir araya getirmektedir. Kapalı Döngü Tedarik Zinciri’nde ağ yapısı karmaşık olup burada iade edilen ürünlerin geri kazanım miktarı, maliyeti, süresi ve geri dönüşüm oranı gibi belirsizlikler yer almaktadır. Kapalı Döngü Tedarik Zinciri’nde bu belirsizliklerden yola çıkarak toplam kâr ve geri kazanım oranının maksimizasyonu, toplam geri kazanım süresinin minimizasyonunu hedefleyen çok amaçlı optimizasyon problemi ele alınmıştır. Çok amaçlı optimizasyon modelinin çözümü için karşılaşılan zorluklardan biri de amaç fonksiyonundaki hedeflerin ağırlıklarının belirlenememesi ve buna bağlı olarak karar vericinin tutarsız sonuçlarla karşılaşabilmesidir. Bu noktada Doğrusal Fiziki Programlama yöntemi karar vericilerin tercih aralıklarını belirleyerek hedefler için kriter ağırlıklarını tutarlı bir şekilde hesaplanmasına olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada Kapalı Döngü Tedarik Zinciri problemi için yeniden üretilebilir ve ortak parçalara sahip 3 farklı ürün ele alınmıştır. Uygulaması yapılan çok amaçlı optimizasyon modelinde optimal ürün seçeneği Doğrusal Fiziki Programlama yaklaşımı ile belirlenmiş ve elde edilen sonuçlar iade edilen ürün sayısı, satış geliri, geri kazanım süresi ve geri kazanım oranındaki değişiklikler üzerinden üç farklı senaryo kullanılarak analiz edilmiştir.
The Closed-Loop Supply Chain (CLSC) system brings together producer-customer and customer-producer relationships, by enabling the forward and reverse supply flows to be seen on a whole system. In the CLSC, network structure is complex, there are uncertainties such as the recovery amount, cost, time and recycling rate of the returned products. Based on these uncertainties in the CLSC, multi-objective optimization problem aimed at maximizing the total profit, recovery rate, minimizing the total recovery time was discussed. One of the difficulties encountered in the solution of the multi-objective programming model is that the weights of the goals in the objective function which aren’t known and consequently the decision maker may encounter inconsistent results. At this point, Linear Physical Programming method allow decision makers to calculate the weights of the goals in consistent manner, taking into account their preference ranges. In this study, for the CLSC problem, 3 different remanufacturable products with common parts are considered. In the multi-objective optimization model applied, the optimal product option was determined with the LPP approach, the results were analyzed changes in the number of returned products, sales revenue, recovery time and recovery rate using three different scenarios.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Statistics |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 2 |