Bu makale, Türkiye’de son on yılda meydana gelen kömür üretim kazalarını ele alarak, bu kazaların kapsamlı bir analizini sunmakta ve kömür üretimindeki güvenlik ve zorluklara ışık tutmaktadır. Kömürün birincil enerji kaynağı olarak öneminin sorgulanmasına zemin hazırlayarak başlayan araştırma, Türkiye ve ABD’nin kömür üretim sektörü kaza oranlarını karşılaştırmakta ve aynı dönemdeki yüksek kontrast değişimlerini ortaya koymaktadır. Son on yılda meydana gelen yeraltı maden kazaları incelenerek, bu kazalara öncülük eden temel faktörler tespit edilmiş ve Türkiye kömür madenciliği sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) alanında uzmanlaşmış önde gelen uzmanların görüşleriyle zenginleştirilmiştir. Ayrıca, söz konusu zaman aralığında alınan güvenlik önlemleri ve mevzuat değişikliklerinin analizi, bu kazaların hafifletilmesine veya bu trajedilerden sorumlu tehlikelerin öngörülmesine hizmet edebilecek bu değişiklikleri proaktif olmaktan ziyade reaktif niteliğini ortaya koymuştur. Bu çalışma, kazalardan çıakrılan derslerin tartışılmasıyla sona ermekte ve kaza oranlarını azaltmayı, güvenlik protokollerini geliştirmeyi ve gelecekteki trajedileri önlemeyi amaçlayan bir dizi ileri görüşlü öneri sunmaktadır. Bu araştırma, maden risk yönetiminde proaktif ve önleyici stratejilere duyulan acil ihtiyaca ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda karar vericileri, sektör paydaşlarını ve küresel toplumu bu alandaki çalışanların hayatlarını ve refahını her şeyin üstünde tutmaya çağırmaktadır. Bu araştırmada kullanılan mevcut yöntemleri dengeli bir şekilde bir araya getirilmesiyle, bu makale Türkiye’de ve dünyada kömür üretimi güvenlik standartlarının iyileştirilmesine derin bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
This article presents the critical issue of coal production accidents in Türkiye within the last decade, providing a comprehensive analysis of these accidents to shed light on the safety and challenges of coal production. Beginning with setting the stage for the inquiry on coal's significance as a primary source of energy, the research compares Türkiye and the USA’s coal production sector accident rates and revealing high contrasts changes within the same period. The past decade underground mine accidents examinations identified key contributing factors to these incidents, enriched by insights from leading experts specializing in Occupational Health and Safety (OHS) within the Turkish coal mining sector. Moreover, the analysis of safety measures and regulatory changes over the timespan, revealed the reactive nature of these amendments rather than proactive, which could have served in mitigating these accidents or anticipating the hazards responsible for these tragedies. This study concludes with a discussion of lessons learned from these accidents, proposing a set of forward-thinking suggestions that aim to reduce accident rates, enhance safety protocols, and prevent future tragedies. This investigation not only illuminates the urgent need for proactive and preventive strategies in mine risk management but also calls on decision-makers, industry shareholders, and the global community to put the lives and well of workers in this field above all else. Through the balanced combination of the available methods used in this research, this article aims to contribute deeply to improving coal production safety standards in Türkiye and the world.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Occupational Health and Safety in Mines |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2024 |
Submission Date | March 23, 2024 |
Acceptance Date | April 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 007 |