1961 yılında Filipinler’de başlayan “El Tor” tipi Kolera salgını, 1965 yılı itibariyle Rusya ve İran’da etkili olmaya başlayarak sınırlarımıza kadar dayanmıştır. Salgının komşu ülkelerde görülmesi üzerine, Türkiye’de zaten başlatılmış olan tedbirler sıkılaştırılmış, sınırlara kontrol birimleri ve laboratuvarlar kurulmuş, gümrükler, hava ve deniz limanlarında yoğun denetimler başlamış, ilaç, serum ve tıbbî malzeme stoklanmış, yoğun bir aşı uygulaması başlatılmıştır. Resmî sayılara göre, salgın ülkemizde görülmeden iki ay kadar önce ülke çapında yaklaşık on milyon, İstanbul’un Sağmalcılar semtinde ortaya çıkıp su aracılığıyla hızlı şekilde büyümeye başlamasından sonra da yaklaşık on beş milyon kişiye Kolera aşısı uygulaması yapılmıştır. Bazı hastaneler “Kolera hastanesi” olarak ayrılmış, salgının görüldüğü İstanbul’un kritik ilçe ve semtlerine sağlık ekipleri sevk edilmiştir. Klorlama ve dezenfeksiyon çalışmaları hızlandırılmış, bazı kanalizasyon sistemleri ve kaçak kuyular kapatılmış, şehir suları gözden geçirilmiş, okullarda da yoğun bir aşı kampanyası başlatılmıştır. Ücretsiz olan aşı uygulamasına toplumdan yoğun katılım sağlanmış, tavsiye edilen tedbirlere büyük ölçüde uyulmuştur. Alınan ve genellikle başarıyla uygulanan tedbirler sayesinde, salgın, yaklaşık iki hafta içerisinde, patlak verdiği İstanbul sınırlarını aşmadan kontrol altına alınmış ve resmî açıklamalara göre 3 Kasım 1970 günü itibariyle sona ermiştir. Bu süre içerisinde bin beş yüz kadar hastanın iyileşmesi sağlanmış, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı verilerine göre elli iki vatandaşımız da Kolera salgını sebebiyle hayatını kaybetmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2020 |
Submission Date | July 1, 2020 |
Acceptance Date | October 23, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 19 Issue: COVID-19 Special Issue |