Although the Seljuk State experienced a period of rising with the Melikshah period, its gradual downturn period after Melikshah's death led to the emergence of independent states such as the Khârizmshahs. The Khârizmshahs, entered into a directly independent formation for the first time compared to the periods of Anustekin, Kutbeddin Muhammed and Atsız, where struggles were made for the state to become independent. Historians accept Il Arslan as the first independent sultan of the Khârizmshahs. Taking advantage of the emergence of atabek and small sultans as a result of the political conflicts before the attack of the Mongols, the Khârizmshahs expanded their borders from the Ural Mountains in the north to the Golden Horn in the south, from the Sind mountains in the east to Iraq in the west. Earlier in XIII, when the Khârizmshahs continued to exist in the Turkestan and Transoxiana region, Genghis Khan brought all the tribes together in 1206 and established the Mongol state. Genghis Khan wanted the commercial relations between the two sides to continue despite the inconsistent attitudes of Alâeddin Muhammed. However, the murder of around 450 merchants he sent to the city of Otrar by Governor Yinâl Khan on the grounds that they were spies, led to the deterioration of relations. After the peace road was closed, Genghis Khan started to attack various places in the Transoxiana region with his sons Ögedey, Cuci and Çağatay. In 1220, the Mongolian troops broke the resistance of the Khârizmshahs State as a result of the struggle that lasted for about five months and captured the city of Otrar.
Selçuklu Devleti, Melikşah dönemi ile birlikte yükseliş dönemi yaşamasına rağmen ölümünden sonra kademeli olarak çöküş süreci içerisine girmişti. Bu durum Hârizmşahlar gibi bağımsız devletlerin ortaya çıkmasına yol açmıştı. İl Arslan dönemi ile birlikte İslâm dünyasında nüfuzunu arttıran Hârizmşahlar, devletin müstakil bir hale gelebilmesi için mücadelelerin verildiği Anuştekin, Kutbeddin Muhammed ve Atsız dönemine nazaran ilk defa doğrudan bağımsız bir oluşum içerisine girmişlerdi. Nitekim tarihçiler Hârizmşahların ilk bağımsız sultanı olarak İl Arslan’ı kabul etmektedirler. Moğolların saldırısı öncesi siyasi çatışmaların bir sonucu olarak atabek ve küçük sultanların ortaya çıkmasından istifade eden Hârizmşahlar, hudutlarını kuzeyde Ural Dağlarından güneyde Haliç’e, doğuda Sind Dağlarından batıda Irak’a kadar genişletmişlerdi. 13. asrın başlarında Hârizmşahların Türkistan ve Mâverâünnehr bölgesinde varlığını sürdürmeye devam ettiği dönemde 603/1206 yılında bütün kabileleri bir araya getirerek Moğol devletini kurmuştu. Hârizmşahları güçlü bir devlet olarak gören Cengiz Han, Alâeddin Muhammed’in tutarsız tavırlarına rağmen iki taraf arasındaki ticari ilişkilerin devam etmesini istemekteydi. Ancak Otrar şehrine gönderdiği 450 civarındaki tüccarın casus oldukları gerekçesi ile Vali Yinâl Han tarafından öldürülmesi ilişkilerin bozulmasına neden oldu. Sulh yolunun kapanması üzerine savaş hazırlıklarına başlayan Cengiz Han, oğulları Ögedey, Cuci ve Çağatay ile Mâverâünnehr bölgesinin muhtelif yerlerine hücum etmeye başlamışlardı. Moğol birlikleri, 617/1220 yılında yaklaşık beş ay süren mücadele neticesinde Hârizmşahların mukavemetini kırarak Otrar şehrini ele geçirmişlerdi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | October 19, 2022 |
Submission Date | September 21, 2022 |
Acceptance Date | September 29, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 21 Issue: 4 |