Bu çalışmanın konusunu, Yargıtayımızın (özellikle 6. Hukuk Dairesi’nin) kiracı tarafından kiralananın sözleşmeye aykırı kullanımı nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın (iadesi, tahliye edilmesi) konusunda uzun yıllarda benimsediği kira sözleşmesinin feshine ve kiralananın iadesine götürecek olan aykırılığın, doğrudan kiralananın kullanımı ile ilgili olması gerekir; aksi halde, sözleşmeye aykırılık, kiralananın iadesi için yeterli olmaz, yalnızca sözleşmenin feshi için yeterli olabilir ilkesi oluşturacaktır. Önceki BK.’nun 256. maddesinin içeriği aynen şöyledir: “Kiracı kiralananı kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket ve apartman kirasında bina dahilinde oturanlara karşı icabeden vazifeleri ifa ile mükelleftir.\ Kiracı vukubulan ihtara rağmen bu mükellefiyete daimi surette muhalefet eder yahut açıktan açığa fena kullanarak kiralanana daimi bir zarar iras eylerse kiralayan tazminat ile birlikte kira akdinin hemen feshini talep edebilir.\ Kiralananda, icrası kiralayana ait tamirata lüzum hasıl olduğu yahut üçüncü bir şahıs kiralanan üzerinde bir hak iddia ettiği
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 8 Issue: Özel |