Surf tourism has gained significant attention in the academia during the past decade. It is a new and fast-growing field of study. The main aim of this study is to analyzing the current status of windsurf schools along with the evaluation of surf tourism (current status, problems, expectation, etc.) by them as being one of the stakeholders in the region. The study was conducted in Alaçatı accepted as the second among the best training areas in the world in addition to being seen as the best place to do surfing in Turkey. Alaçatı is also a tourism destination well-known for its bays and stone houses. There have been both national and international surf championships and competitions in Alaçatı. There were 10 windsurf schools at the time of research. The data was collected through interview technique in eight windsurf schools that have accepted to participate in the study and the qualitative approach has been adopted in data collection and analysis. In the study windsurf schools managers or owners believe that they contribute to Alaçatı in terms of promotion, economy, employment and incoming tourist number. The distinguishing features of the surf schools located in Alaçatı from the other windsurf schools have been listed as: the safety of the bay, the shallowness of water, visibility of the bottom of the sea, absence of waves and existence of constant wind. They have emphasized that it is a great area for training with these features. Windsurf schools have stated that surf trainers have certificate and they follow the latest technology. The reason for the inability to increase the number of surfers has been linked to the high prices of the accommodation enterprises. It has been expressed that the biggest threat is the wind shields that are going to be built for the visitors of the area coming for sun, sandy beaches and sea. There is a concern that surfing in the area will end up because of the disruption of wind. They have rendered an opinion that raising the number of the feasts and having them in the low season would increase the number of surfers. As a result of the analysis, in order to develop tourism in Alaçatı; all tourism-related organizations (e.g.: NGOs, private sector representatives, municipal and state administrators) should work together. It should be decided upon whether Alaçatı is desired to be made into an outstanding surf destination or not
Son on yılda akademik çalışmalarda sörf turizmine yönelik ilginin arttığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, sörf okullarının turizmdeki önemini belirlemenin yanında, sörf okullarının bir paydaş olarak gelişmekte olan sörf turizmini nasıl değerlendirdiklerini (mevcut durum, sorunlar, beklentiler vs.) analiz etmektir. Çalışma İzmir’in Alaçatı ilçesinde yürütülmüştür. Alaçatı’nın seçilmesinin sebebi ise Türkiye’de rüzgâr sörfü yapılabilecek en iyi alan olarak görülmesinin yanında dünyada da en iyi ikinci eğitim alanı olarak kabul edilmesidir. İlçe aynı zamanda koyları ve taş evleri ile de ünlü bir turizm destinasyonudur. Alaçatı’da ulusal ve uluslararası sörf yarışmaları düzenlenmiş olup, eğitim vermekte olan 10 Sörf okulu bulunmaktadır. Veriler Alaçatı’daki çalışmaya katılmayı kabul eden sekiz sörf okulundan görüşme tekniği ile toplanmıştır. Analizinde Kalitatif yöntem benimsenmiştir. Araştırmada, sörf okulları Alaçatı’ya tanıtım, ekonomik, istihdam ve gelen turist sayısında katkıları olduklarını düşünmektedirler. Alaçatı’da bulunan sörf okullarının diğer sörf merkezlerinden ayırt edici özelliği olarak koyun güvenli olması, suyun sığ olması, suyun dibinin görünmesi, dalga olmaması ve sürekli rüzgâr olması olarak sıralamışlardır. Bu yönleriyle mükemmel bir eğitim alanı olduğunu vurgulamışlardır. Rüzgâr sörfü okulları eğiticilerin sertifikalı olduklarını ve yeni teknolojiyi takip ettiklerini belirtmişlerdir. Sörfçü sayısının artırılamama nedenini konaklama işletmelerinin pahalılığına bağlamaktadırlar. En büyük tehdidin güneş kum deniz için beldeye gelenlere yönelik yapılacak olan rüzgâr perdeleri olduğunu belirtmişlerdir. Rüzgârın kesilmesi ile beldede sörfün biteceği yönünde endişeler bulunmaktadır. Festivallerin artırılmasının ve düşük sezonda yapılmasının sörfçü sayısını artıracağı yönünde fikir bildirmişlerdir. Analiz sonucunda, Alaçatı’nın turizmde gelişebilmesi için turizmle ilgili tüm birimlerin (örn: sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri, belediye ve devlet yöneticileri) birlikte çalışması gerektiği düşünülmektedir. Alaçatı dünyada önemli bir sörf merkezi yapılmak isteniyor mu istemiyor mu öncelikle buna karar vermelidir
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 10 Issue: 37 |