Sağlık harcamalarının ekonomik büyüme üzerindeki pozitif etkisi literatürde sağlığa dayalı büyüme hipotezi ile açıklanmaktadır. Bu hipoteze göre, artan sağlık harcamaları toplam faktör verimliliğini artırarak ekonomik büyümeyi teşvik etmektedir. Türkiye ekonomisinde sağlıkta dönüşüm programının uygulanmaya başladığı 2003 yılından itibaren hem toplam sağlık harcamalarında hem de ekonomik büyüme hızında önemli artışlar yaşanmıştır. Bu birlikte artış eğilimi, Türkiye ekonomisinde sağlığa dayalı büyüme hipotezinin geçerliliğinin araştırılması için önem arz etmektedir. Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde sağlığa dayalı büyüme hipotezinin geçerliliği 1990-2019 dönemi için ampirik olarak incelenmiştir. Ampirik analiz yöntemi olarak ARDL sınır testi yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışmada kişi başına düşen gelir üzerinde etkisi araştırılan değişkenler, kişi başına düşen sağlık harcamaları, yükseköğretim brüt okullaşma oranı, doğrudan yabancı yatırımlar ve hanehalkı nihai tüketim harcamalarıdır. Çalışmanın sonuçları, kişi başına düşen sağlık harcamaları, doğrudan yabancı yatırımlar ve hanehalkı nihai tüketim harcamalarının kişi başına düşen gelir üzerinde uzun dönemde pozitif etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Ancak yükseköğretim brüt okullaşma oranın kişi başına düşen gelir üzerindeki etkisi negatif olarak bulunmuştur. Kısa dönemde ise, kişi başına düşen sağlık harcamaları, yükseköğretim brüt okullaşma oranı ve hanehalkı nihai tüketim harcamaları kişi başına düşen gelir üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda, doğrudan yabancı yatırımların kişi başına düşen gelir üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
The positive effect of health expenditures on economic growth is explained by the health-led growth hypothesis in the literature. According to this hypothesis, increasing health expenditures increases economic growth by increasing total factor productivity. Since 2003, when the health transformation program was implemented in the Turkish economy, there have been significant increases in both the total health expenditures and the economic growth rate. This increase is important to investigate the health-led growth hypothesis in the Turkish economy. In this study, the health-led growth hypothesis in the Turkish economy was examined empirically for the period 1990-2019. ARDL bound test analysis is preferred as the method of empirical analysis. In the study, the variables that investigated the effects on per capita income are the per capita health expenditures, higher education gross enrollment rate, foreign direct investments, and household final consumption expenditures. The results of the analysis indicate that per capita health expenditures foreign direct investments and household final consumption expenditures have a positive effect on per capita income in the long run. However, the effect of higher education enrollment rate on per capita income is negative. In the short run, per capita, health expenditures, higher education gross enrollment rate, and household final consumption expenditures have a positive effect on per capita income. In addition, foreign direct investments have a negative effect on per capita income.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 16 Sayı: 64 |