Kur’ân evrensel ve kıyamete kadar geçerliği devam edecek, Hz. Muhammed’e (s.a.v) Arap dili ile nazil olmuş ilahi bir kitaptır. Kur’ân’nın mesajın anlaşılmasına yönelik olarak onu ilk tefsîr eden kişi Hz. Peygamber’dir. Kur’ân’ı anlama ve yorumlama gayreti onunla başlamış ve ondan sonra ashaba ve tabiûna, onlardan da yaşadığımız zamana kadar devam etmiştir. Kur’ân’ın anlaşılması üzerine ilimler derli toplu bir şekilde tasnif edilerek ve alt dallara bölünerek gelişmiştir. Bu bakımdan Ulûmü’l-Kur’ân ilminin doğru bir yöntem takip ederek Kur’ân’ın nüzûlü, vahyin korunmuşluğu, tedvîni, cem‘i, istinsâhı (çoğaltılması), okunuş kaideleri, ezberlenmesi, yazıya aktarılması, anlam, yorum, üslubu ve Arap dilinin incelikleri gibi çeşitli meseleleri bir araya getirdiği anlaşılmaktadır. Kur’ân ilimlerinin konusu Mekkî- Medeni âyetler, sebeb-i nüzul, nâsih ile mensûh, muhkem ile müteşâbih, vücûh ile nezâir, mücmel ile mufassal ve hakikat ile mecâz anlam gibi Kur’ân ile alakalı olarak bilinmesi gereken pek çok hususlardan oluşmaktadır. Kur’ân ilimleriyle alakalı olarak oldukça fazla sayıda eserin telif edilmiş olduğu ve çağımızda bu alanla ilgili yapılan çalışmaların devam ettiği görülmektedir. Bu çalışmaların her biri kendisine ait birtakım özelliklere sahiptir. Bununla birlikte konuları ve amaçları Kur’ân’ın doğru anlaşılması olsa da yöntemlerinde farklılıklar gösterdikleri bilinen bir gerçektir. Yöntem farklılığı birçok ilim dalı ortaya çıkarmıştır. Ulûmü’l-Kur’ân veya Tefsir eserlerinin muhtevasının çoğunlukla Rasülüllâh’ın (s.a.v) yaşadığı döneme dayandığı anlaşılmaktadır. Özellikle “tefsîr usûlü” ile “Ulûmu’l-Kur’ân” birbirleri ile uyum içinde olduğu gibi her ikisi birbirinin yerine kullanılmaktadır. Diğer taraftan Ulûmü’l-Kur’ân alanında günümüzde yapılan çalışmalar genellikle amaç, içerik ve kapsam bakımından klasik eserlerin ekseninde devam edip yöntemleri takip edilerek kaleme alınmışlardır. Ulûmü’l-Kur’ân sahasında dokuzuncu yüzyılda Suyûtî’nin el-İtkân fî Ulûmi’l-Kur’ân ve on ikinci yüzyılda İbn Akîle’nin ez-Ziyâde ve’l-İhsân fî Ulûmi’l-Kur’ân Kur’ân ilimleri sahasında ansiklopedik tarzda yazılmış iki klasik eserdir. Bu makalede İbn Akîle’nin Suyûti’nin el-İtkân’ı üzerine yazmış olduğu ez-Ziyâde ve’l-İhsân fî Ulûmi’l-Kur’ân eserindeki bölümlerin değerlendirmesi yapılmıştır. Seksen bölümden oluşan el-İtkân Ulûmi’l-Kur’ân alanında usul açısından kaynak eser olmasının yanı sıra somut örnek üzerinden Kur’ân’ı açıklayan farklı bir yöntem getirmiş bir eserdir. Bu itibarla gerek bölümlerin kurgulanışı gerekse de tefsir, hadis ve rivayet yöntemlerini ele alama biçimi oldukça kapsamlıdır. Aynı yöntem ve usulü takip eden İbn Akîle ise ez-Ziyâde ve’l-İhsân’da el-İtkân’da incelenen konulara yeni bölümler ekleyerek bölüm sayını genişletmiştir. Makalemiz kapsamında yapılan incelemede İbn Akîle’nin aslında el-İtkân’da yer alan bazı konuları çok dikkat etmeden tekrar eklediği tespiti yapılmıştır. Yeni konular hakkındaki yanılgıları ve sebepleri makalemizde iki farklı bölümde açıklanmıştır. İbn Akile’nin yanılgısının olup olmadığını kapsamlı değerlendirmek için karşılaştırmalı bir yöntem takip edilmiştir. Örneğin “ilmü vahyi’l-kur’ân ve hakîkatü’l-vahyi”, “İlmü Evvelü Men Nezele bi’l-Kur’ân” ve “İlmü Zâhir ve’l-Bâtın ve’l- Haddi ve’l-Muttali li Külli Âyeti’m-mine’l-Kur’ân” gibi bölümlerde aslında el-İtkân’da olmasına rağmen İbn Akîle bunları dikkate almadan Suyûti’nin bunları zikretmediğini söylemiştir. İbn Akîle “İlmü Târihi’l-Enbiyâi’l-Mezkûrîne fi’l-Kur’ân” gibi el-İtkân’da tek bir başlık altında zikredilen bazı bölümleri de yok kabul ederek iki ayrı başlıkta incelemiştir. Bazı konuların işlendiği bölümler yanlış numaralandırılmıştır. Yaptığımız çalışma gerek el-İtkân ve gerekse de ez-Ziyâde ve’l-İhsân konusunda araştırma yapan araştırmacılara önemli bilgiler ve yöntem sunmaktadır. Bu yöntem Ulûmu’l-Kur’ân sahasındaki kaynak eserlerin gelişme sürecine ışık tutmaktadır. Geçmiş veya yakın dönemde yazılmış Ulûmu’l-Kur’ân ve tefsir usulü alanındaki eserlerinin de aynı yöntem takip edilerek mukayeseli bir şekilde incelenmesi bir yeni ilmi değerlendirmeye fırsat verecektir.
The Qur'ān in the Arabic language is universal and will continue to be valid until the Day of Judgment. It is a divine book that was revealed to the Prophet Muhammad (peace be upon him). The first person to exegete the Qur'ān to understand its message was Prophet Muhammad. The effort to understand and interpret the Qur'ān began with him and continued with the Companions and al-Tabi’un, until we lived among them. With the understanding of the Qur'ān, the sciences developed by classifying them neatly and dividing them into sub-branches. In this regard, Ulumu'l-Qur'ān is understood to be a science that brings together various issues such as the revelation of the Qur'ān, the preservation of the revelation, its compilation, collection, copying, rules of recitation, memorization, transliteration, meaning, interpretation, style and the subtleties of the Arabic language by first following a correct method at first. It is stated that many issues need to be known about the Qur'ān such as the subject of the Qur'ānic sciences and the meaning of the Makkı̄ or Madanı̄ verses, the reason for its revelation, the abrogation by the al-nasikh, the mutashābih with the al-muhkam, the vujûh, and the an-nazâir, the concise and the detailed, and the truth and the metaphorical meaning. Many works related to Qur'ānic sciences have been written and studies in this field continue in our age. Although each of these studies has some characteristics of its own, their subjects and aims are the same in terms of understanding the Qur'ān with the correct method, but they differ in their methods. Due to this aspect of the Qur'ān, many branches of science have emerged from its own body. When Ulūm al-Qurʼān or Tafsīr works are examined, it is understood that most of the basic issues related to the content of this concept are based on the period when the Messenger of Allah lived. In particular, uṣūl al-tafsīr and "Ulûmu'l-Qur'ān" are in harmony with each other and both are used interchangeably. On the other hand, today's studies in the field of Ulûmu'l-Qur'ān are generally written by following the methods of classical works in terms of purpose, content, and scope. In the field of Ulumü'l-Qur'ān, in the ninth and twelfth centuries, al-Suyūṭī's al-Itqān fī ʻulūm al-Qurʼān and Ibn ʻAqīlah's al-Ziyādah wa-al-Iḥsān fı̄ ʻUlūmu'l-Qur'ān are two encyclopedic encyclopedias that meet the title of Qur'ānic sciences in terms of section and content. In this article, the chapters in al-Ziyādah wa-al-Iḥsān, which was written by Ibn ʻAqīlah on al-Suyūṭī 's al-Itqān, were evaluated. al-Itqān, which consists of eighty chapters, is a work that has brought a different method that explains the Qur'ān through a concrete example, as well as being a source work in terms of method. In this respect, both the construction of the chapters and the way they deal with the methods of tafsīr, hadith, and narration are quite comprehensive. Following the same method and procedure, Ibn ʻAqīlah increased the number of chapters by adding new chapters to the topics examined in al-Itqān’a in al-Ziyādah wa-al-Iḥsān. In the examination carried out within the scope of our article, it has been determined that Ibn ʻAqīlah re-added some of the subjects in al-Itqān without paying much attention. Misconceptions about the new topics and their reasons are explained in two different sections in our article. To comprehensively evaluate whether Ibn ʻAqīlah’s was mistaken or not, a comparative method was followed. For example, al-Suyūṭī mentioned many concepts in chapters such as “İlmü vahyi'l-Qurān and hakîkatü'l-vahyi”, “İlmü Evvelü Men Nezele bi'l-Kur'an” ve “İlmü Zahir ve'l-Bâtın ve'l- Haddi ve'l-Muttali li Külli Âyeti'm-mine'l-Qur'an”, although Ibn ʻAqīlah did not consider them. Ibn ʻAqīlah also considered some sections mentioned under a single heading in al-Itqān, such as “İlmü Târihi'l-Enbiyâi'l-Mezkûrîne fi'l-Kur'ân”, to be absent in al-Itqān and analyzed them under two separate headings. The sections where some topics are covered are incorrectly numbered. Our study provides important information and methods to researchers who research both al-Itqān and al-Ziyādah wa-al-Iḥsān. This method sheds light on the development process of the source works in the field of Ulumu'l-Qur'ān. A comparative analysis of the works in the field of Ulumu'l-Qur'ān and the method of tafsīr, written in the past or recently, by following the same method will allow new academic evaluations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical Studies (Other) |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |