When woman maintains her social existence as both being a biological and social character in every society, she also sociologically burdens the responsibility of the role of administrator as being the most active piece of family. In early period of Islamic society, woman is freed from historical unjust implementations towards her. On the other hand, in a new social organization, woman is actively plays a role in Islamic society. However, accusations and prejudgments against the wide jurisdictions given to woman in Islam cannot be answered by Muslim scholars and thinkers properly. Even if those are responded, the answers cannot go beyond reflexive arguments. This study proposes to investigate the status of woman in Islamic society by avoiding reflexive or offensive manner and considering objective criteria and sociological background. Especially, by relying on the biographies of the women who establish Islamic society, it was aimed at detecting the status of woman as a character/ gender in social system. This study, which internally and externally positions the concepts -justice and equality- each other, ephasizes the dichatomy between family life and social life that woman exists in. In this way, study proposes to discover the role of woman, which has been altering by the changing Islamic social life.
Kadın, hemen her toplumda bir yandan biyolojik ve sosyal bir kategori olarak varlığını sürdürürken; diğer taraftan da ailenin etkin bir bireyi olarak sosyolojik anlamda onun yöneticiliğini de üstlenmiştir. İlk dönem İslam toplumunda da kadın, tarihten gelen haksız uygulamalardan kurtarıldığı gibi, bu yeni toplumsal yapılanmanın içerisinde de aktif olarak yer almıştır. Ancak İslam toplumunda kadının konumuna dair yapılan spekülatif yaklaşımlarda, İslam’ın ona vermiş olduğu bu geniş salahiyetleri görmezden gelen kör zihniyete karşı, İslam dünyasının verdiği cevaplar çoğunlukla savunma psikolojisini aşamayan subjektif yargılar şeklinde tezahür etmiştir. Bu çalışma İslam toplumunda kadın konusunu objektif ölçütler içerisinde, savunma ya da yerme psikolojisinden uzak olarak, sosyolojik bir bağlamda irdelemeyi hedeflemektedir. Bizzat İslam toplumunu kuran kadınların biyografilerinden hareketle, genel toplumsal sistem içerisinde bir tip/cinsiyet olarak kadının konumu saptanmaya çalışılmıştır. Birbirlerinin içerisinde ya da karşısında konumlandırılan kavramlar olarak “adalet” ve “eşitliğin” kadının aile yaşamı ve sosyal hayatı içerisinde oluşturduğu dikotomiye vurgu yapan bu çalışma İslam’ın toplumsal değişim süreci içerisinde kadına biçtiği rolü irdeleme gayreti içermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 1 |