Muammar b. Abbād al-Sulamī (d.215/830) was one of the most influential figures of his time in terms of recognizing things and making sense of the changes in the universe, which occupies an important place in Islamic thought. Muammar, who was a Basra Mu'tazilite, appears especially with his naturalistic ideas. What makes him stand out is that he also embraced atomism. Although the atomist conception was of foreign origin, the theologians revised it according to their theological views. This view was also presented as a proof of God’s constant activity in the universe. Muammar, who also defined substance, body and accident, which are the basic concepts of kalam cosmology, influenced other theologians, especially with his definition of body. For Muammar, things have a nature. The body creates its accidents as a result of its own nature. Ultimately, in his thought, it is God who gives this nature to the body. Therefore, he accepts that the functioning of the universe takes place within the framework of the laws that God has set in the universe. This idea of Muammar’s about the nature of bodies is actually to demonstrate that the universe functions in a tremendous way in this way. The concept of māna, which is based on Muammar’s thought, occupies an important place at this point. With this concept, which is identified with the understanding of nature, he aimed to exclude the essence of God from the beings. In his view, this concept is also active when it comes to God’s attributes. For him, that’s why God is the wise and the powerful by means of the knowledge and the power that He possesses through the māna. According to Muammar, māna means cause. He argues that the separation of a moving object from an immobile object is the result of a māna. Therefore, objects are also differentiated from each other through a māna. A māna can exist with a māna, which brings forth the idea of the infinity of māna. However, the infinity of māna does not mean the infinity of things. Muammar’s most criticized point is the nature of objects and the fact that they undergo change as a result of this nature, that is, they create their accidents. In this case, the concept of continuous re-creation, which is generally accepted in theology, does not fit Muammar’s system. For Muammar, there is a system based on cause and effect. Although there are criticisms that this relationship he defended belongs to a strict determinist approach, in fact, it can be said that he was concerned with excluding God from situations that take place on the plane of time and space, such as movement and change. Compared to other contemporary theologians who held naturalistic views like him, Muammar’s justification of nature on the basis of māna sets him apart from the others.
This article is based on my doctoral dissertation titled Mu‛ammar b. 'Abbād al-Sulamī's Approaches to the Nature of Being (Ankara: Ankara University Institute of Social Sciences, PhD Thesis, 2023), prepared under the supervision of Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün.
İslam Düşüncesinde önemli bir yer işgal eden eşyayı tanıma ve evrendeki değişimlere anlam verebilme adına döneminin en etkili isimlerinden birisi Muammer b. Abbâd es-Sülemî’dir (ö.215/830). Kendisi Basra Mu‘tezilesinden olan Muammer özellikle tabiatçı fikirleriyle karşımıza çıkmaktadır. Onu ön plana çıkaran asıl özelliği kendisinin aynı zamanda atomculuk anlayışını da benimsemesidir. Atomcu anlayış her ne kadar yabancı menşeli olsa da kelamcılar bu anlayışı kelamî görüşlerine göre revize etmişlerdir. Onlar bu görüşü Allah’ın âlemde sürekli etkin olduğunun da bir ispatı olarak sunmuşlardır. Kelam kozmolojisinin temel kavramları olan cevher, cisim ve araz tanımları da yapan Muammer özellikle cisim tanımlarıyla diğer kelamcıları da etkilemiştir. Muammer için eşyanın bir tabiatı vardır. Cisim kendi tabiatı neticesinde arazlarını meydana getirmektedir. Onun düşüncesinde cisme bu tabiatı veren Allah’tır. Dolayısıyla o, evrendeki işleyişin Allah’ın evrene koymuş olduğu yasalar çerçevesinde meydana geldiğini kabul etmektedir. Allah evrene birtakım ilkeler yerleştirmiş, tüm değişimler bu yasalar çerçevesinde gerçekleşmektedir. Aslında Allah’ın cisimlere yerleştirdiği bu tabiat evrendeki bu işleyişin de bir garantörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Muammer’in cisimlerin tabiatı hakkındaki bu düşüncesinin amacı evrenin bu sayede muazzam bir şekilde işlediğini ortaya koymaktır. Muammer’in bu düşüncesine dayanan mâna kavramı da bu noktada önemli bir yer işgal etmektedir. Tabiat anlayışı ile özdeşleşen bu kavram aracılığıyla Allah’ın zâtını da varlıkların dışında tutmayı amaçlamıştır. Yani mâna aslında Allah’ın hem kusursuz yaratıcılığının bir göstergesi hem de O’nu yarattıklarından münezzeh kılan bir ifade olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavram ona göre Allah’ın sıfatları söz konusu olduğunda da aktiftir. Çünkü o, Allah’ın mâna ile kendisinde var olan ilim ve kudret ile âlim ve kâdir olduğunu kabul etmektedir. Mâna Muammer’e göre illet anlamına gelmektedir. O, hareketli bir eşyanın hareketsiz bir eşyadan ayrılmasının bir mâna neticesinde olduğunu ileri sürmektedir. Dolayısıyla cisimler de birbirlerinden bir mâna sayesinde farklılaşmaktadır. Bir mâna bir mâna ile var olabilmektedir ki bu durum beraberinde mânaların sonsuzluğu fikrini ortaya çıkarmakta fakat mânaların sonsuzluğu da eşyanın sonsuzluğu anlamına gelmemektedir. Muammer’in en çok eleştirildiği nokta cisimlerin sahip olduğu tabiat ve bu tabiatın neticesinde değişime uğramaları yani arazlarını oluşturmalarıdır. Bu durumda da kelamda genel bir kabul olarak karşımıza çıkan sürekli yeniden yaratma anlayışı Muammer’in sistemine uygun düşmemektedir. Muammer için neden sonuç ilişkisine dayalı bir sistem söz konusudur. Onun savunduğu bu ilişkinin katı bir determinist yaklaşıma ait olduğu yönünde eleştiriler olsa da aslında onun hareket ve değişim gibi zaman ve mekân düzleminde gerçekleşen durumlardan Allah’ı tenzih etme kaygısı olduğu söylenebilir. Kendisi gibi tabiatçı görüşleri olan çağdaşı diğer kelamcılara nazaran Muammer’in özellikle mâna üzerinden tabiatı temellendirmesi onu diğerlerinden farklı bir yere koymaktadır.
Bu makale Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün danışmanlığında hazırladığımız Mu‛ammer b. Abbâd es-Sülemî’nin Varlığın Doğasına İlişkin Yaklaşımları (Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2023) adlı tezden üretilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Kalam |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | October 10, 2023 |
Acceptance Date | December 14, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 21 Issue: 2 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.