Bu makale, Rüstem Paşa’ya atıfla literatürde Rüstem Paşa Tarihi olarak bilinen bir kroniği mercek altına almaktadır. Osmanlı klasik devrinde bazı devlet adamlarının eser telifiyle meşgul oldukları bilinmektedir. Tıpkı selefi Lutfi Paşa’nın yazdığı tarih gibi Rüstem Paşa’nın da kendi devrine kadar gelen bir Osmanlı tarihi kaleme aldığı zannedilmiş ve ona atıfla bu eser Rüstem Paşa Tarihi olarak tanınmıştır. Avusturya Milli Kütüphanesi’nde kayıtlı yazma nüshanın başında yer alan bazı ifadeler bu yanlışın yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Hâlbuki yapılan araştırmalar neticesinde ulaşılan sonuç, Rüstem Paşa’nın bir tarih yazmadığı ve sadece hâmilik yapması sebebiyle eserin kendisine ithaf edildiğidir. Bu çalışmada Rüstem Paşa Tarihi olarak bilinen Târîh-i Âl-i Osmân’ın muhtelif ülkelerde bulunan nüshaları tanıtılmış ve bunlar arasında Rüstem Paşa hayatta iken kaleme alındığı anlaşılan Viyana nüshası ayrıntılı olarak incelenmiştir. Yapılan mukayeseler neticesinde söz konusu eserin Rüstem Paşa’ya değil; kendi döneminde tarih, minyatür ve matematik sahasındaki eserleriyle tanınan Matrakçı Nasuh’a ait olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca Târîh-i Âl-i Osmân ile de alakalı olması sebebiyle referans kaynaklarında Matrakçı Nasuh’un ölümü için verilen (ö. 971/1564) tarihinin şüpheli olduğu gösterilmiştir.
This article investigates a chronicle Kitāb-ı Tārīh-i Āl-i Osmān, also known as Rüstem Paşa Tarihi by discussing some misconceptions about its author and patron. In the classical period of the Ottoman Empire, several statesmen were engaged with the activity of authorship. Since Rüstem Pasha’s predecessor, Lutfi Pasha wrote a chronicle on the Ottoman history. This production creates an assumption and misleads researchers that the latter was the author of Kitāb-ı Tārīh-i Āl-i Osmān, partly due to an expression found in the original manuscript from the Austrian National Library. This study especially questions the validity of this attribution. To this end, it contextualizes Rüstem Pasha’s patronage and this work by meticulously analyzing the Austrian manuscript and comparing it with several copies. Thus, it claims that the work belongs to another productive figure of the time, Matrakçı Nasuh and Rüstem Pasha, rather patronizes the author to write the chronicle. This finding also reveals that Matrakçı Nasuh did not die in 1564 as recorded in the sources.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2021 |
Submission Date | March 14, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 1 |