Bütün semâvî dinlerde bulunan iman esaslarının en önemlilerinden birisi, peygamberlere imandır. Kutsal kitapların hepsinde de geçmiş peygamberlerden ve yaşadıkları tecrübelerden bahsedilmektedir. Kur’an’a göre bu peygamberlerden birisi de İsa (as)’dır. Tevrat’ta ismi geçmeyen İsa (as), Yahudiler tarafından peygamber olarak kabul edilmemektedir. İncillerde ise İsa (as)’nın, Tanrı’nın oğlu olduğu bildirilmekte, Kur’an’a göre ise Allah (cc)’ın bir peygamberi olduğu belirtilmektedir. Üç dinin aslı bir olduğu halde karşımıza üç dinin anlayışına göre üç farklı tanım çıkmaktadır. Bunlar: a) İsa, peygamber değildir. b) İsa, Tanrı’nın Oğlu Tanrı’dır. c) İsa, Allah (cc)’ın kulu ve peygamberidir. Bu farklı tanımların en önemli sebebi ise üç semâvî dinin (Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam) kutsal kitaplarında verilen bilgilerdir. Buna göre Yeni Ahit’te İsa’nın doğumu ile ilgili verilen bilgiler, onun Tanrı’nın oğlu olduğu inancının temelini oluşturmaktadır. Çünkü bu araştırmaya konu olan İsa (as), sıradan bir şahsiyet değildir. Nitekim çalışmanın özü olan Hz. İsa milyonlarca Hıristiyan’ın gözünde sıradan bir insan/beşer değil, “beşer-üstü” bir mükemmellik, tanrısal bir varlık hatta “Tanrı’nın Oğlu’dur”. Hiç kuşkusuz bu konu, iki din (Hıristiyanlık ve İslam) arasındaki temel bir ayrımın altını çizmektedir. Biz bu çalışmamızda bu durumun açıklığa kavuşması için Yeni Ahit’te İsa’nın doğumu ile ilgili verilen bilgilerin Kur’an’da verilen bilgilerle ne kadar uyuşup uyuşmadığını mukayeseli bir şekilde ele alarak ortaya koymaya çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 14 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 15 |