İslamiyet’in ilk yıllarından beri Kur’an hakkında çeşitli iftiralar atılagelmiştir. Bu makalede bugün elde bulunan Mushaf’a alınmamış ayetlerin var olup olmadığı veya aslında vahiy olmayıp mushafa yazılmış ibarelerin varlığı tartışılmıştır. Ayrıca bu tartışma ilk tam tefsir olarak günümüze ulaşmış Tefsîr-u Mukâtil b. Süleyman (ö.150 h) ile günümüz tefsirlerinden Fehmu’l-Kur’ani’l-Hakim (Muhammed Âbid el-Câbirî (ö.2010 m) tefsirleri örneğinde değerlendirilmiştir. Özellikle müsteşriklerin ve gulat şii akımlarının sahiplendikleri bu iddiaların klasik dönem ve çağdaş dönem iki müfessir tarafından nasıl değerlendirildiğinin ele alındığı bu çalışma, aynı zamanda bu iddiaların tarihi süreci üzerine yapılacak çalışmalara yol göstermeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede her iki tefsirin konuya yaklaşımları analiz edilmiş, elde edilen bulgular tahlil edilmiş ve ortaya çıkan bilgiler tahlil edilmiştir. Sonuç olarak özellikle bugün tüm İslam Dünyasının kabul ettiği Mushaf’ta eksik ayet bulunduğu yönünde herhangi bir tartışmanın tebeu’t-tâbiîn döneminde telif edilmiş bir tefsirde yer almadığı görülmüştür. Bu sonuç, zaman içerisinde Mushaf hakkında ortaya atılan iftiraların boyutlarını göstermektedir. Bununla birlikte özellikle müsteşriklerin sahiplendikleri fakat günümüz tefsirlerince kabul edilmeyip eleştirilen Garânik olayının ise Mukâtil tefsirinde yer alması dikkat çekici olarak durmaktadır. Bu da bugünün kabulleri ile hicrî ikinci asrın kabulleri arasındaki farklılığı göstermektedir.
Various slanders have been made about the Qur'an since the early years of Islam. In this article, it is discussed whether there are verses that have not been taken to Mushaf that are avai-lable today, or whether there are actually no revelations and the existence of phrases written in mushaf. In addition, this discussion has been evaluated on the example of Tafsir-u Mukatil b Suleiman (d. 150 A.D.), who has reached our days as the first complete tafsir, and the tafsir of Fehmu'l-Qur'an al-Hakim (d. 2010 A.H.), one of the modern tafsir. In particular, this study, which deals with how these claims owned by the orientalists and the Gulat Shia currents are evaluated by two interpreters of the classical period and the modern period, also aims to guide the work to be done on the historical process of these claims. Within this framework, the appro-aches of both exegesis to the subject have been analyzed, the findings obtained have been analyzed and the information obtained has been analyzed. As a result, it has been seen that any discussion that there is a missing verse in Mushaf, which is accepted by the entire Islamic World especially today, was not included in an exegesis that was published during the tebeu't-tabiin period. This result shows the extent of the slander that has been revealed about Mushaf over time. However, it is noteworthy that the Garanik incident, which was especially owned by the orientalists but was not accepted and criticized by modern-day exegetes, is included in the Muqatil exegesis. This shows the difference between today's acceptances and the acceptances of the second century of Hijra.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi / Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 25 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 13 |
Ulusal ve Uluslararası Alan İndeksleri
Kırıkkale Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi Kampüs, 71450 Yahşihan/Kırıkkale
E-posta: kalemnamedergi@gmail.com | e-ISSN: 2651-3595
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @kalemnamedergi • Instagram: @kalemnamedergi