Konya, Anadolu’nun orta güney kısmında, geniş bir ovanın batısındaki Alaeddin Tepesi üzerinde kurulmuştur. Burada iskân, Frig döneminde (MÖ. VIII-VI. yüzyıllar arası) inşa edilen sur içinde başlamıştır. Malazgirt zaferinden (1071) kısa bir süre sonra Anadolu Selçuklularının eline geçmiş; bu devletin başkenti olmuştur. Sur içi dolunca iskân surun dışına taşmış; I. Alaeddin Keykubat (1220-1237) şehirde oturanların güvenliğini sağlamak için 1221’de dış kaleyi belli bir plan dâhilinde inşa ettirmiştir. Bu bölüm de dolunca kalenin kapıları dışında, değişik zamanlarda kurulan tekkelerin çevresine iskân taşmış; bu sahadaki genişleme, Karamanoğulları ile Osmanlı dönemlerinde de devam etmiş; yeni mahalleler oluşmuştur. Şehirde ilk çarşı-pazar, İç Kale’nin dışında, şimdiki Tahir Paşa Camii tarafında yer almış; burası yetersiz kalınca yenisi İplikçi Camii’nin çevresinde kurulmuştur. Karamanoğulları bu bölgede, Osmanlılar ise XVI. yüzyıldan sonra dış surun haricinde yeni ticari alanlar kurmuşlardır. Bu çarşı, genişleyerek XX. yüzyıl başlarına kadar aktivitesini sürdürmüştür. Alaeddin Tepesi dışındaki iskân alanında geniş meydanlar ve yeşil sahalar bulunuyordu. Şehirdeki evler, en fazla iki katlı ve bahçeli idi. Çevreyi kirleten imalathaneler, surların dışında, konutların uzağında kurulmuştu. Dış sur, bağ ve bahçelerle çevriliydi. Meram bölgesi şehirde oturanların bağlarıyla meşhur bir sayfiyesi idi. Demiryolu XIX. yüzyılın sonlarında gelince İstasyon ve çevresine doğru genişleyen şehir, Cumhuriyet döneminde âdeta yeniden yapılandı. Mevlâna Türbesi’nin önünden başlayıp İstanyon’a kadar ulaşan geniş bir cadde açıldı. Atatürk heykeli bu caddenin üzerine oluşturulan alanda dikildi. Şehirde modern anlamda planlı yapılanma 1946’da başladı. Bundan sonra Konya’nın fiziki gelişimi süratle devam etti. Sanayi alanları, iskân sahasının dışında yer aldı. Tarihî şehir merkezinin yoğunluğunu azaltmak için yeni semtler oluşturuldu. Kurulan üniversiteler bulundukları bölgelerde şehirleşmeyi derinden etkiledi. Bugün Konya, planlı yapılanmasıyla Türkiye’nin örnek bir şehri durumundadır. Bu makalede Anadolu Selçuklularından itibaren günümüze kadar Konya’nın şehir olarak yapılanması incelenecektir.
Konya was established on Alaeddin Hill in the west of a wide plain, in the south-central part of Anatolia. Settlement began inside the city wall built in the Phrygian period (between VIII-VI centuries BC). It was captured by the Anatolian Seljuks shortly after the Malazgirt victory (1071); it became the capital of the state. When city walls could no longer house people, the settlement spread beyond the wall; Alaeddin Keykubat I (1220-1237) had the outer castle built in 1221 in order to ensure the safety of the inhabitants of the city. When this section was fully settled, apart from the gates of the castle, settlements overflowed around the tekkes established at different times; The expansion in this field continued during the Karamanoğulları and Ottoman times; new neighborhoods were created. The first bazaar-market in the city was located outside the Inner Castle, next to the present Tahir Pasha Mosque; when this place became inadequate, the new one was established around the İplikçi Mosque. While Karamanoğulları operated the markets in this region, the Ottomans established new commercial areas beyond the outer wall after XVI century. Expanding, this bazaar continued its activity until the beginning of 20th century. There were large squares and green fields in the settlement area outside Alaeddin Hill. Houses in the city were at most two-storey and had gardens. The workshops, which polluted the environment, were taken outside the walls, away from the residential areas. The outer wall was surrounded by vineyards and gardens. Meram region was a summer resort famous for the vineyards of the inhabitants of the city. When railways were built by 19th century, city expanded to and around the Main Train Station. With the founding of the Republic, the cşty underwent a major reshuffle. A wide street was opened starting in front of the Mawlana Mausoleum and reaching to the Train Station. Atatürk statue was erected in the area created on this street. Planned structuring in the city in a modern sense started in 1946. After that, the physical development of Konya continued rapidly. Industrial areas were located outside the residential area. New districts were created to reduce the density of the historical city center. Universities greatly affected the urbanization in their regions. Today Konya is an example city in Turkey with respect to planned restructuring. In this article, the structuring of Konya as a city since the Anatolian Seljuks will be examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 5 |