Ömer Seyfettin’in Bomba hikâyesi, Balkan coğrafyasında yaşanan çatışmalar etrafında Bulgar komitacıların kendi milletlerinden insanlara kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin yaptığı zulümleri konu edinir. Hikâye kurgusu itibariyle bir yandan Bulgar komitacılara ait şiddet, vahşet içerikli erkekliği eleştirip ötekileştirirken diğer yandan Türk milliyetçiliğine ve erkekliğine dair önemli dikkatler sunar. Bu bağlamda hikâyenin ana karakteri Boris ile eşi Magda’nın beden tasvirlerinin hikâyede stratejik bir mahiyette kullanıldığını belirtmek gerekir. Bunlardan ilki Boris’in sağlıklı, iri ve güçlü beden görüntüsüne yapılan gönderimlerin, milliyetçi erkekliğin beden tasavvuru ile uyumlu özellikler göstermesidir. İkincisi ise “vatan” imgelemiyle eşdeğer görülen kadınlık/annelik hâlinin “öteki”nin vahşetinden korunması gerektiğine dair yapılan vurgudur ki anlatıcı bunu Magda’nın şiddete, tacize maruz kalan bedeni üzerinden tasvir ederek okuru rahatsız eder. Buradaki amaç Bulgar komitacıların zulümleri karşısında Türkleri uyarmak ve milliyetçi erkeklik inşasının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekmektir. Nitekim hikâyede Boris, Magda ve baba İstoyan, Bulgar komitacıların zulmüne maruz kalmakla kalmayıp bunu en şiddetli, okurun hafızasından silinmeyecek bir şekilde yaşarlar. Boris’in ve Magda’nın düşünce ya da eylem düzeyinde değil sadece beden özellikleri üzerinden sınırlandırılarak gösterilen millî görünümleri, içeriğini ve vurgusunu Türk milliyetçiliğinden alacak olan erkeklik imgeleminin okurun zihninde oluşturulmak istenmesiyle ilgilidir. Çalışmada hikâyedeki kadınlık ve erkeklik biçimlerinin kurgulanış şekillerine, temsil ettikleri değerlere ve taşıdıkları işlevlere yakından bakılmaya çalışılacaktır. Ömer Seyfettin’in hikâyede bir yandan yapılan zulmü okurun hafızasından silinmeyecek bir şekilde nasıl anlattığı diğer yandan milliyetçi, ideal erkeklik kimliğini okurun zihninde canlandırmaya ve onu güçlendirmeye çalışma çabası üzerinde durulacaktır. Bu açılardan hikâye, sadece Bulgar komitacıların şiddetini ve vahşetini gösteren, anlatan özelliğinden öte okurlarında oluşturmak istediği uyarıcı nitelikler ve okurun zihninde oluşturmaya çalıştığı “ideal”ler etrafında incelenmeye çalışılacaktır.
Ömer Seyfettin’in Bomba hikâyesi, Balkan coğrafyasında yaşanan çatışmalar etrafında Bulgar komitacıların kendi milletlerinden insanlara kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin yaptığı zulümleri konu edinir. Hikâye kurgusu itibariyle bir yandan Bulgar komitacılara ait şiddet, vahşet içerikli erkekliği eleştirip ötekileştirirken diğer yandan Türk milliyetçiliğine ve erkekliğine dair önemli dikkatler sunar. Bu bağlamda hikâyenin ana karakteri Boris ile eşi Magda’nın beden tasvirlerinin hikâyede stratejik bir mahiyette kullanıldığını belirtmek gerekir. Bunlardan ilki Boris’in sağlıklı, iri ve güçlü beden görüntüsüne yapılan gönderimlerin, milliyetçi erkekliğin beden tasavvuru ile uyumlu özellikler göstermesidir. İkincisi ise “vatan” imgelemiyle eşdeğer görülen kadınlık/annelik hâlinin “öteki”nin vahşetinden korunması gerektiğine dair yapılan vurgudur ki anlatıcı bunu Magda’nın şiddete, tacize maruz kalan bedeni üzerinden tasvir ederek okuru rahatsız eder. Buradaki amaç Bulgar komitacıların zulümleri karşısında Türkleri uyarmak ve milliyetçi erkeklik inşasının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekmektir. Nitekim hikâyede Boris, Magda ve baba İstoyan, Bulgar komitacıların zulmüne maruz kalmakla kalmayıp bunu en şiddetli, okurun hafızasından silinmeyecek bir şekilde yaşarlar. Boris’in ve Magda’nın düşünce ya da eylem düzeyinde değil sadece beden özellikleri üzerinden sınırlandırılarak gösterilen millî görünümleri, içeriğini ve vurgusunu Türk milliyetçiliğinden alacak olan erkeklik imgeleminin okurun zihninde oluşturulmak istenmesiyle ilgilidir.
Çalışmada hikâyedeki kadınlık ve erkeklik biçimlerinin kurgulanış şekillerine, temsil ettikleri değerlere ve taşıdıkları işlevlere yakından bakılmaya çalışılacaktır. Ömer Seyfettin’in hikâyede bir yandan yapılan zulmü okurun hafızasından silinmeyecek bir şekilde nasıl anlattığı diğer yandan milliyetçi, ideal erkeklik kimliğini okurun zihninde canlandırmaya ve onu güçlendirmeye çalışma çabası üzerinde durulacaktır. Bu açılardan hikâye, sadece Bulgar komitacıların şiddetini ve vahşetini gösteren, anlatan özelliğinden öte okurlarında oluşturmak istediği uyarıcı nitelikler ve okurun zihninde oluşturmaya çalıştığı “ideal”ler etrafında incelenmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2021 |
Submission Date | April 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 11 / Ömer Seyfettin Anı Sayısı |
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 (Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) International License.