The Zionist movement, called Jewish Nationalism, advocates the Jewish idea of establishing a state in Palestine. In order to achieve these goals, Jews have started various activities since 1897. First of all, the Jews, who started their land claims activities before the Ottoman Empire, could not get the result they wanted. After the First World War, the idea of establishing a Jewish State in Palestine gained momentum with the Balfour Declaration, which was published in 1917 after the Palestine region came under British domination. After the war, when the region was given to the British mandate, the Jews started to increase their settlement activities in the region. This situation was met with reaction by the Arabs and there were conflicts between the two sides. After the Second World War, the establishment of Israel was declared on May 14, 1948, with the British ending the 27-year mandate. This process was followed carefully in the Turkish press as well as in the world press. In the light of regional and international developments, Turkey became the first state among Muslim countries to recognize Israel. The emergence of this situation was influenced by Turkey's relations with the Western States and the efforts of the USA to improve relations between Turkey and Israel. The aim of our study is to examine the relations between Turkey and Israel in the period of 1948-1960, which is an important period in the history of both countries. It is thought that this period, in which Turkey has commercially stable and politically unstable relations with the State of Israel, can be better understood by examining it from the perspective of the press. During the study, archive documents in the Presidency of the State Archives, publications of the Cumhuriyet Newspaper covering the period, and scientific research and books related to the subject were used.
Yahudi Milliyetçiliği olarak isimlendirilen Siyonizm hareketi Yahudilerin Filistin’de bir devlet kurma fikrini savunmaktadır. Yahudiler bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için 1897’den itibaren çeşitli faaliyetlere başlamışlardır.İlk olarak Osmanlı Devleti nezdinde toprak talepleri faaliyetlerine girişen Yahudiler istedikleri sonucu alamamışlardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Filistin bölgesinin İngiliz hâkimiyetine geçmesi üzerine 1917 yılında yayınlanan Balfour Deklarasyonu ile Filistin’de bir Yahudi Devleti kurma fikri hız kazanmıştır.Savaştan sonra bölgenin İngiliz mandasına verilmesi ile Yahudiler bölgede yerleşme faaliyetlerini artırmaya başlamışlardır. Bu durum Araplar tarafından tepkiyle karşılanmış ve iki taraf arasında çatışmalar yaşanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, İngilizlerin 27 yıl boyunca süren manda yönetimini sona erdirmeleri ile 14 Mayıs 1948 tarihinde İsrail’in kuruluşu ilan edilmiştir. Bu süreç tüm dünya basınında olduğu gibi Türk basınında da dikkatle takip edilmiştir. Bölgesel ve uluslararası gelişmeler ışığında Türkiye, Müslüman ülkeler arasında İsrail’i tanıyan ilk devlet olmuştur. Bu durumun ortaya çıkmasına Türkiye’nin Batılı Devletler ile olan ilişkileri ve ABD’nin Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki çabaları etki etmiştir. Çalışmamızın amacı her iki ülkenin tarihinde önemli bir periyod olan 1948-1960 döneminde Türkiye-İsrail ilişkilerini incelemektir. Türkiye’nin İsrail Devleti ile ticari olarak istikrarlı, siyasi olarak inişli çıkışlı ilişkilerinin bulunduğu bu dönemin basın perspektifinden incelenerek daha iyi anlaşılabileceği düşünülmektedir. Çalışma esnasında, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’nda bulunan arşiv vesikalarından, dönemi kapsayan Cumhuriyet Gazetesi yayınlarından ve konu ile ilgili olan bilimsel araştırma ve kitaplardan istifade edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | July 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 12 |
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 (Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) International License.