Many studies have been conducted on the novels of accomplished American author John Steinbeck (1902-1968). His Pulitzer Prize-winning novel The Grapes of Wrath (1939) is about the rural class's profound economic problems during the Great Depression. Steinbeck's interest in the subject is thought to stem from his own real-life experiences as a labourer before becoming an author. On the other hand, despite the fact that Turkish novelist Yaşar Kemal's (1923-2015) novels have been translated into numerous languages, including English, Russian, French, and Italian, there has been little academic study of them. Kemal, like Steinbeck, supported his family by working as an agricultural labourer. Another thing the two novelists have in common is that they both worked as journalists later in their lives. In his novels, Kemal weaves together Anatolian legends and contemporary reality. The Legend of The Thousand Bulls (1976) is about Turkey's last nomadic Turkmen tribes, who are desperately looking for a place to settle and spend the winter. The Grapes of Wrath is about an Oklahoma Dust Bowl family's migration to California and the hardships they face after losing their farm. Both novels contain familiar social criticism elements. From a social realist standpoint, this article compares the novels in terms of new beginnings, migration, representation of state authority, and otherness.
Yaşar Kemal John Steinbeck The Legend of The Thousand Bulls The Grapes of Wrath Social Realism
Başarılı Amerikalı yazar John Steinbeck'in (1902-1968) romanları üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Pulitzer ödüllü romanı Gazap Üzümleri (1939), Büyük Buhran döneminde kırsal sınıfın yaşadığı derin ekonomik sorunları konu alır. Steinbeck'in konuya olan ilgisinin, yazar olmadan önce bir işçi olarak yaşadığı gerçek hayat deneyimlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Öte yandan, Türk romancı Yaşar Kemal'in (1923-2015) romanları İngilizce, Rusça, Fransızca ve İtalyanca dahil olmak üzere çok sayıda dile çevrilmiş olmasına rağmen, bu romanlar hakkında çok az akademik çalışma yapılmıştır. Yaşar Kemal de Steinbeck gibi tarım işçiliği yaparak ailesini geçindirmiştir. İki romancının bir başka ortak noktası da her ikisinin de hayatlarının ilerleyen dönemlerinde gazetecilik yapmış olmalarıdır. Kemal, romanlarında Anadolu efsaneleri ile çağdaş gerçekliği bir araya getirir. Binboğalar Efsanesi (1976), çaresizce yerleşip kışı geçirecek bir yer arayan Türkiye'nin son göçebe Türkmen aşiretlerini konu alır. Gazap Üzümleri ise Oklahoma’lı bir ailenin Kaliforniya'ya göçünü ve çiftliklerini kaybettikten sonra karşılaştıkları zorlukları konu edinmektedir. Her iki roman da tanıdık sosyal eleştiri unsurları içermektedir. Bu makale, toplumsal gerçekçi bir bakış açısıyla, romanları yeni başlangıçlar, göç, devlet otoritesinin temsili ve ötekilik açısından karşılaştırmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Comparative and Transnational Literature, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | July 14, 2023 |
Publication Date | July 31, 2023 |
Submission Date | February 24, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 15 |
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 (Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) International License.