When the Andalusia -Islamic civilization in the West- was on the edge of collapse, the Ottoman Empire -another Islamic culture- was going to booming. The Emirs of Ben-i Ahmer, the last state of the Andalusia, was waiting help from the Muslim Community in North Africa, at the same time they asked for the help by sending an envoy to the Ottomans. As a multilingual-multinational civilization, Ottoman Empire wanted to help the Andalusia which looked like to him but settled for indirect assistance instead of direct interference. The Ottoman Empire didn’t attempt to conquer the area reaching to the Andalusia because of that ever-changing power balance in the Mediterranean, existing trouble with Iran, North African’s Emirs who were seeking for rebellion and political turmoil in Andalusia. The fact that even if Andalusia provided help, it was hard to maintain the safety in Andalusia and after getting back to the Empire, there was a risk of take hold the Empire in integrity, which made the Sultans hesitant in conquest and politics. Ottoman only helped the Andalusia by shipping the Müdeccen ve Sefarad to the North Africa and its own land. On the other hand, they eased the ones’ position who had been under pressure after Andalusia’s collapse by indulging in political relation with Spain and European countries. The reasons of why Ottoman Emperors didn’t help the Andalusia even they were so eager and comprehended that if Andalusia which was as prosperous as in the past they would beset the Europa on both sides, should be classified into two categories as after and before 1492, the date of Andalusia collapse.
Andalusia Ottoman Empire Spain Mediterranean Müdeccen Sefarad
Batıdaki İslam medeniyeti Endülüs çöküş döneminde iken, Doğuda bir başka İslam medeniyeti olan Osmanlı yücelmekteydi. Endülüs’ün son devleti Ben-i Ahmer’in emirleri Kuzey Afrika’daki Müslüman güçlerden yardım isterken Osmanlı’ya da elçi göndererek yardım talebinde bulunmuşlardı. Osmanlı, ilim, kültür ve sanata verdiği önem ile çok dilli, dinli ve milliyetli bir medeniyet olarak pek benzeri olan Endülüs’e yardım etmek istemiş fakat doğrudan müdahalede bulunamayarak dolaylı yardımla yetinmiştir. Öyle ki Osmanlı, en güçlü olduğu zamanlarda dahi Akdeniz’de sürekli değişen güç dengeleri, doğuda İran gailesi, Kuzey Afrika’daki emirlerin isyan fırsatı kollamaları ve Endülüs’ün kendi siyasi karmaşası gibi, çalışmamızda ayrıntılı sunduğumuz nedenlerle İspanya’ya uzanan bir fetih teşebbüsüne kalkışmamıştır. Ayrıca, başarılı bir müdahaleyle Endülüs’e yardım edilse dahi, burada emniyetin sürekliliğinin sağlanması zorluğu ve dönüldüğünde Osmanlı Devleti’ni selamette bulamama gibi tehlikeler fetihte ve siyasette mahir Türk Sultanlarını tereddütte bırakmıştır. Osmanlı ancak, Müdeccen ve Sefaradları gemilerle Kuzey Afrika’ya ve kendi topraklarına taşımak suretiyle yardım edebilmiştir. Öte yandan, İspanya ve Avrupa devletleriyle siyasi girişimlerde bulunarak ve ayrıca kimi fetih ve savaşlarla Endülüs’ün yıkımının ardından İspanya’da baskı altında kalanların durumunu rahatlatmıştır. Endülüs’ün eski mamur günlerine kavuşması halinde, Doğu ve Batı İslam medeniyetleri olarak Avrupa’yı iki taraftan kuşatabilecek olmanın idrakindeki Osmanlı Hakanlarının, istedikleri halde Endülüs’e doğrudan yardım edememelerinin nedenlerini, Endülüs’ün yıkım tarihi olan 1492 öncesi ve sonrası olarak sınıflandırmak doğru olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Submission Date | February 13, 2016 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 2 Issue: 2 |