Müzakereci
demokrasi modeli, Habermas’ın Franfurt ekolünden kısmen uzaklaştığı ve Kantçı
temellere yaklaştığı ikinci dönemi diyebileceğimiz bir zamana tekabül eder.
Genel çerçevesi itibariyle cumhuriyetçilik ile liberal model arasında üçüncü
bir yol bulmak ve de cumhuriyetçi doktrinin aşırı etik boyutlarıya, liberal doktrinin
çatışmacı yaklaşımını eleştirerek, iletişime dayalı ve daha iyi savın
geçerliliğine dayanan bir demokrasi modeli sunmaktadır.
Habermas’ın
ortaya koymuş olduğu bu model,çağdaş siyaset felsefesi tartışmaları içerisinde
birkaç bakımdan önemli bir yer teşkil eder. İlk olarak Habermas, cumhuriyetçi
ve liberal doktrinler arasında sıkışıp kalmış olan demokrasi tartışmalarına
yeni bir yön vermiştir. İkinci olarak, söz konusu model Kantçı bir yapı üzerine
inşa edilmiş olsa da diyaloga verdiği önem dolayısıyla Kant felsefesinin
monografik yapısını diyaloga dayanan çoğulcu bir temele taşır. Böylece tartışma,
iyinin bilgisine salt akıldan değil pratik akıldan ulaşılacağı noktasına varır.
Ben bu yazıda, öncelikle cumhuriyetçi ve liberal doktrinleri, genel bir
çerçevede değerlendirerek müzakereci demokrasi modelinin ortaya çıkış zeminini
belirlemek amacındayım. Ardından modelin kendisi üzerine açıklamalar getirmeye
çalışacağım ve son olarak ise modelin genel bir eleştirisini yapacağım.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | April 16, 2017 |
Submission Date | March 6, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 5 Issue: 1 |