Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 milletvekili seçimleriyle tek başına iktidara geldi. Bu tarihten itibaren on yıl süren DP iktidarı, 27 Mayıs 1960 darbesiyle sona erdi.. 27 Mayıs 1960’da Demokrat Parti idaresine son veren askeri darbeden sonra 14 Ekim 1960’tan 15 Eylül 1961’e kadar Yassıada mahkemeleri olarak bilinen yargılama süreci 11 ay devam etmiş; dönem boyunca 202 duruşma yapılmıştı. 15 Eylül 1961’de açıklanan kararlar gereğince, DP’nin önde gelen isimlerinden 14 kişi idama mahkûm edildi. Milli Birlik Komitesi sadece Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam cezalarını onayladı ve bu üçlü 16-17 Eylül tarihlerinde idam edildiler. Hakkında ölüm cezası bulunan Cumhurbaşkanı Celal Bayar ise yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çarptırıldı. 418 sanığa altı ay ile yirmi yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. 123 sanık beraat etti. 5 sanık hakkında da takipsizlik kararı verildi. 27 Mayıs 1960 Darbesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde askerin siyasete ilk müdahalesidir.
Emir komuta zinciri dışında, bir gurup subay tarafından yapılan bu darbe, günümüzde hala tartışmalara yol açmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ilk kez bir Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerinin idam cezası ile yargılanıp ve bunlardan üçünün cezasının tatbiki ile sonuçlanan yargılama sürecine gidişat ve yargılamalar, dava duruşmaları gerek yurtiçinde gerekse dış dünya kamuoyunda da takip edilmekteydi. Özellikle İngilizler tarafından duruşmalar gün gün takip edilerek National Office gönderilmekteydi. Ayrıca Yassıada mahkemelerinde yargılanan milletvekillerinin de suçlama ve savunmaları da İngiliz raporlarında yer almaktadır. Raporlar içerisinde Demokrat Parti Milletvekili Nazlı Tlabarın eşiyle İlgili eşinin yargılama sürecinde etki edebilecek deliller hakkında yardımcı olunması amacıyla bilgi istediği belirtilmekteydi. Ayrıca Mr Hyde Mr. Maclay, Sir Bernard gibi kişilerde duruşma salonlarına katılarak ve günlük basından çıkan haberleri düzenli olarak İngiltere’ye göndermekteydiler. Günümüzde yargılama ile ilgili belgelere bakıldığında çoğunlukla Cumhuriyet Arşiv Belgeleri (BCA) resmi tutanaklar, ve yerel gazeteler baz alınarak hazırlanmıştır. İngiliz Belgeleri, vesikaları her ne kadar olayları kendi bakış açısına göre ele almış olsa da tarihe ışık tutacak, birinci elden bilgilere ulaşmasını sağladığı için incelenmeye değer görülmüştür. Bu çalışmada, gelişmelerin seyrini daha iyi kavrayabilmek için sürecin en önemli aktörü olan İngiltere’nin arşiv belgelerine müracaat edilmiştir. Bu doğrultuda İngiliz Arşiv belgeleri ışığında Başbakan Adnan Menderes ve Kabine Üyelerinin Yargılama Süreci farklı bir bakışla yeniden yorumlanmaya, döneme ilişkin eksiklikler giderilmeye ve yeni tespitler yapılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 1 |