Hindistan’da Mevdûdî’nin (ö. 1903-1979) kurduğu Cemaat-i İslâmî
çerçevesinde İslâm ve demokrasi ilişkisini ele almakta olan kitap, İslâm
ve demokrasi arasında esaslı bir gerginliğin olamayacağını antropolojik
olarak ispatlayan ilk monografi olma iddiasını taşımaktadır. Yazar “İslâm’ın
tabiatı gereği demokrasiyle uzlaşamayacağı” tezinin aksine batılı
devletlerin doğrudan veya dolaylı olarak Orta Doğulu diktatörlere destek
vererek Orta Doğu’yu demokrasiden mahrum bırakmış olduklarını
savunarak Orta Doğu’da demokrasi eksikliğini İslâma mal edilmemesine
dikkat çekmektedir. Yazar tezini desteklemek amacıyla Arap baharında
insanların demokrasi çağrısı yapmak için hayatlarını tehlikeye atmasını
örnek verir ki, ona göre batılı aydınlar bunu bile çarpıtarak sunacaklardır
(s. 9-11). Üzerinde çokça tartışmaların yapıldığı bu önemli çalışmanın
temel tezi; Batılıların iddia ettiği gibi İslam'ın demokrasiyle çelişmediği,
bilakis bizzat batılıların İslâm ülkelerini kasıtlı bir şekilde demokrasiden
mahrum bırakılmaya çalıştığıdır
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 2 |