Sinemasal metinler üzerine yapısökümcü analizler, sınırı sayıda da olsa yaygınlaşmaktadır. Söz konusu okumalar yeterli bilgi birikimine sahip olunamaması nedeniyle duygu aktarımı boyutunda kalmakta; çözümleme alanının derinliğine zarar verici hale gelmektedir. Şüphesiz “en iyi” diye gösterilebilecek bir irdeleme yoktur. Ancak yapısökümü kullanarak derinlemesine çözümlemeler yapmak, yazarın, ürün olarak filme, izleyiciye ve genel olarak eleştiriye yönelik sorumluluğudur. Ve bu sorumluluğun yerine getirilmesinde en önemli araç, uygulanan analiz tekniğine yönelik farkındalıktır. Bu çalışma, sözü edilen farkındalıkta gözlemlenen sınırlılıktan ve alanla ilgili kuramsal çalışmaların yetersizliğinin yarattığı ihtiyaçtan doğmuştur. Bu kapsamda çalışma, Derrida terminolojisi üzerinden yapısökümün ne olduğunu ortaya koymayı ve bu pratiğin film analizlerine nasıl uygulanabileceğini göstermeyi amaçlar. Bunu da üç düzey üzerinden kurgular: İlk düzeyde yapısöküm, postyapısalcılığın argümanlarından biri olarak ele alınır ve tanımlanır. İkinci düzeyde çalışma, yapısökümcü terimleriyle Derrida’nın sesmerkezcilik/sözmerkezcilik, différance, tersine çevirme/yerinden oynatma ve baskıya verme kavramlarına odaklanır. Üçüncü ve son düzey ise yapısökümün bir çözümleme yöntemi olarak filmlere nasıl uygulanabileceğine yer verir. Bu çabanın, sinema, Derrida ve yapısöküm yazınına ilgi duyacak araştırmacılara kaynak olabilme olanağı ise çalışmanın bütününü anlamlı kılacak temennidir.
Deconstructive analyses on cinematic texts are becoming widespread, albeit in limited numbers. The deconstructive readings remain in the dimension of emotion transfer due to the lack of sufficient knowledge; they become detrimental to the depth of the analysis field. Undoubtedly, there is no discussion that can be shown as “the best.” However, making in-depth analysis using deconstruction is the author’s responsibility to the film as a product, to the audience, and to criticism in general. The most important tool in fulfilling this responsibility is awareness of the applied analysis technique. This study was born out of the limitation observed in the mentioned awareness and the need created by the inadequacy of theoretical studies in the field. In this context, the study aims to reveal what deconstruction is through Derrida’s terminology and to show how this practice can be applied to film analysis. It constructs this on three levels: At the first level, deconstruction is handled and defined as one of the arguments of poststructuralism. At the second level, the work focuses on Derrida’s concepts of phonocentrism/logocentrism, Différance, reversal/displacement, and repression. The third and final level covers how deconstruction can be applied to films as a method of analysis. The opportunity that this study would be a source for researchers interested in cinema, Derrida, and deconstruction is expected to make the study meaningful as a whole.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2022 |
Submission Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
e-ISSN: 2645-8950